TİCARİ DAVALAR
Ticari davalar; mutlak ticari davalar, nispi ticari davalar ve ticari nitelikte kabul edilen davalar olmak üzere 3 alt başlıkta toplanmaktadır.
MUTLAK TİCARİ DAVALAR
Tarafların tacir olup olmadığına ve işin ticari bir işletmeyi ilgilendirip ilgilendirmediğine bakılmaksızın ticari sayılan davalardır.
Mutlak ticari davalar Türk Ticaret Kanunu’nun 4/1. Maddesinde sayılmakla birlikte bazı özel kanunlarla belirlenmiş ticari davalar da bulunmaktadır.
TTK Madde 4/1’ maddesinde ‘’ Her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ile tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın;
a) Bu Kanunda,
b) Türk Medenî Kanununun, rehin karşılığında ödünç verme işi ile uğraşanlar hakkındaki 962 ilâ 969 uncu maddelerinde,
c) 11/1/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun malvarlığının veya işletmenin devralınması ile işletmelerin birleşmesi ve şekil değiştirmesi hakkındaki 202 ve 203, rekabet yasağına ilişkin 444 ve 447, yayın sözleşmesine dair 487 ilâ 501, kredi mektubu ve kredi emrini düzenleyen 515 ilâ 519, komisyon sözleşmesine ilişkin 532 ilâ 545, ticari temsilciler, ticari vekiller ve diğer tacir yardımcıları için öngörülmüş bulunan 547 ilâ 554, havale hakkındaki 555 ilâ 560, saklama sözleşmelerini düzenleyen 561 ilâ 580 inci maddelerinde,
d) Fikrî mülkiyet hukukuna dair mevzuatta,
e) Borsa, sergi, panayır ve pazarlar ile antrepo ve ticarete özgü diğer yerlere ilişkin özel hükümlerde,
f) Bankalara, diğer kredi kuruluşlarına, finansal kurumlara ve ödünç para verme işlerine ilişkin düzenlemelerde, öngörülen hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ticari dava ve ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi sayılır. Ancak, herhangi bir ticari işletmeyi ilgilendirmeyen havale, vedia ve fikir ve sanat eserlerine ilişkin haklardan doğan davalar bundan istisnadır. ‘’ denilerek mutlak ticari sayılan davalar sıralanmıştır.
Kaynağı Türk Ticaret Kanunu olan mutlak ticari sayılan davalar;
• Acentelikle ilgili uyuşmazlıklarından kaynaklanan davalar (TTK 102-123)
• Anonim şirketlere ilişkin uyuşmazlıklardan kaynaklanan davalar (TTK 329-572)
• Limited şirketlere ilişkin uyuşmazlıklardan kaynaklanan davalar (TTK 573-644)
• Poliçe (TTK 671-775),Bono (TTK 776-779) ve Çekten kaynaklanan uyuşmazlıklardan doğan davalar (TTK 780-823) Yargıtay uygulamalarına baktığımızda, zaman zaman temel ilişki, zaman zaman da kıymetli evrak ilişkisi dikkate alınarak davanın nitelendirilmesi yapılmaktadır.
• Eşya taşıma (TTK’nin 856 ilâ 893),Yolcu taşımaya (TTK 906-916) ilişkin uyuşmazlıklardan kaynaklanan davalar.
Özel Kanun Hükümleri gereğince Mutlak Ticari Sayılan Davalar
Yukarıda belirtiğimiz üzere Türk Ticaret Kanunu yanı sıra bazı özel kanunlarla belirlenmiş mutlak ticari sayılan davalar bulunmaktadır. Bunlardan bazıları;
• Kooperatifler K. 99 maddesi uyarınca bu kanundan düzenlenen hususlardan doğan davalar
• Finansal kiralama sözleşmesinden doğan davalar
• Oda ve borsa üyelerine verilen disiplin cezaları
NİSPİ TİCARİ DAVALAR
Her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davalarıdır. Nispi ticari davadan söz edebilmek için her iki tarafın da tacir olması ve uyuşmazlığın ‘’ her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili olması şarttır. Zira kanun gereği ticari dava sayılan davalar haricinde Türk Ticaret Kanunu ticari davayı ticari iş esasına göre değil ticari işletme esasına göre belirlemiştir. Yalnızca işin ticari nitelikte olması davayı ticari dava haline getirmeyecektir.
TİCARİ NİTELİKTE KABUL EDİLEN DAVALAR
Yukarıda izah edildiği üzere bir davanın ticari dava olarak sayılması için ya mutlak ticari davalardan olması ya da her iki tarafın da ticari işletmesi ile ilgili olması gerekirken havale, vedia ve fikri haklara dair davaların ticari nitelikte sayılması için yalnızca bir yanın ticari işletmesiyle ilgili olması Türk Ticaret Kanunu’nda yeterli görülmüştür.
TİCARİ DAVALARDA ZORUNLU ARABULUCULUK
Arabuluculuk taraflar arasındaki uyuşmazlığın dava yoluna gitmeden başvurabileceği alternatif bir çözüm yoludur. Ülkemizde bazı hukuki uyuşmazlıklara ilişkin dava açmadan evvel arabuluculuk başvurusu dava şartı haline getirilmiştir. Ticari Uyuşmazlıklar kapsamında da 01.01.2019 tarihli değişiklik ile arabuluculuk dava şartı düzenlenmiştir. Değişiklik sonrası Türk Ticaret Kanunu’na eklenen Madde 5/A(-) gereği ‘’ Bu Kanunun 4’üncü maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır’’
TİCARİ DAVALARDA GÖREVLİ MAHKEME
Türk Ticaret Kanunu 5/1 maddesi gereği; aksine hüküm bulunmadıkça, dava olunan şeyin değerine veya tutarına bakılmaksızın asliye ticaret mahkemesi tüm ticari davalar ile ticari nitelikteki çekişmesiz yargı işlerine bakmakla görevlidir. Asliye ticaret mahkemesi ile asliye hukuk mahkemesi ve diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişki görev ilişkisi olup, bu durumda göreve ilişkin usul hükümleri uygulanır. Göreve ilişkin düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup mahkemelerce re’sen dikkate alınır. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin bulunmadığı yerlerde Asliye Hukuk Mahkemeleri Ticaret Mahkemesi sıfatı ile davaya bakacaktır.
Asliye ticaret mahkemesi bulunmayan yargı çevresindeki bir ticari davada görev kuralına dayanılmamış olması, görevsizlik kararı verilmesini gerektirmez; asliye hukuk mahkemesi, davaya devam edecektir.
Detaylı bilgi ve sorularınız için iletişime geçiniz.
