Bir yapımın temeli senaryodur. Hikâyeyi kuran, karakterleri yaratan, diyalogları inşa eden kişi senaristtir. Bu yaratıcı emeğin karşılığını alabilmek, haklarını koruyabilmek ve sektörde sürdürülebilir bir kariyer inşa edebilmek için senaristlerin hem telif hakları hem de sözleşmeler konusunda bilinçli olması gerekir.
Aşağıda, senaristlerin dikkat etmesi gereken temel hukuki noktaları derledik:
1. Senaryonun Eser Niteliği ve Telif Hakları
Türk Hukuku’nda senaryo, 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu kapsamında “güzel sanat eseri” değil, “ilim ve edebiyat eseri” olarak korunur. Bu sayede senarist, eserin sahibi olarak mali ve manevi haklara sahiptir. Eserin tamamlanmış olması şart değildir; özgünlük taşıyan bir sinopsis, treatment ya da bölüm planı dahi telif korumasına tabi olabilir.
Senaristin yazdığı her metnin kaydedilmiş olması (e-posta, teslim tutanağı, zaman damgası, noter onayı vb.) telif ispatı açısından büyük önem taşır.
2. Hak Devri Sözleşmeleri: Ne Veriliyor, Ne Kalıyor?
Senarist ile yapımcı veya yayıncı arasında imzalanan sözleşmelerde, senaryonun kullanım hakları genellikle devredilir. Ancak bu devir; süresiz, sınırsız ve karşılıksız olmamalıdır. Hangi hakların (yayın, uyarlama, çoğaltma, yeniden yapım vb.) ne kadar süreyle, hangi coğrafyada ve ne karşılığında devredildiği açıkça yazılmalıdır. Senaristlerin çoğu zaman sözleşmelerinde mali hak devrinin sınırlarını bilmeksizin imza attığı görülüyor. Oysa bir senaryo, yalnızca dizi olarak değil; kitap, tiyatro oyunu, dijital içerik, oyunlaştırma (gamification) gibi alanlarda da kullanılabilir. Bu alanlara ilişkin haklar açıkça devredilmemişse, senarist bu kullanım biçimleri üzerinden de ek gelir elde edebilir.
Mali hakların tamamı devredilmiş olsa bile, senaristin adı anılma hakkı gibi manevi hakları korunur ve devredilemez.
3. Ücret, Teslim Takvimi ve Revizyon Koşulları
Senaristin emeğinin karşılığı olan ücretin nasıl belirlendiği (bölüm başı, proje başı, aşamalı ödeme vb.) ve ne zaman ödeneceği net olmalıdır. Teslim tarihleri, varsa gecikme yaptırımları ve yapımcının revizyon taleplerinin kapsamı da mutlaka sözleşmeye dahil edilmelidir. Aksi takdirde senaristin sürekli olarak ve ücretsiz biçimde metin teslim etmeye zorlanması gibi durumlar ortaya çıkabilir.
4. Uyarlamalar, Sonraki Satışlar, Yurt Dışı Satışlar, Ürün Yerleştirme, Merchandising Hakları ve Yan Fikri Ürünler
Senaryonun tiyatroya, kitaba, dijital içeriklere veya yabancı dillere uyarlanması durumunda senaristin onayı gerekip gerekmediği, bu uyarlamalardan elde edilecek gelirlerde pay alıp almayacağı açık şekilde düzenlenmelidir. Aynı şekilde sonraki satışlar, yurt dışı satışları, yazılan sahnede ürün yerleştirme ve reklam ücretlerinin bölüşümü, merchandising hakları gibi detay olarak görülen konular, sonrasında bir ihtilaf çıkmaması adına özenle düzenlenmelidir. Özellikle dijital platformlar ve uluslararası iş birlikleri söz konusu olduğunda bu maddeler ihmal edilmemelidir. Bir diğer temel sorun ise yeniden kullanım ve uyarlama hakları. Bir senaristin yazdığı bir dizi, yıllar sonra başka bir platformda yeniden yayınlanabilmekte ya da aynı evrende geçen yeni bir yapımda karakterler yeniden kullanılabilmektedir. Eğer sözleşmede bu tür türev eserler veya devam sezonları açıkça düzenlenmemişse, senarist hiçbir ilave ücrete hak kazanamamaktadır.
5. Sektörel Gerçeklik: “Standart Sözleşmeler” ve Müzakere Hakkı
Sektörde senaristlere genellikle “standart sözleşme” adı altında dayatılan metinler, çoğu zaman tek taraflı ve yapımcı lehine hazırlanır. Kelepçe sözleşme niteliğindeki bu sözleşmeler ileride ortaya çıkacak bir ihtilafta geçersiz sayılabilecekse de en başta bu duruma önlem alınmalıdır. Uygulamada senaristlere, eserlerini teslim etmeden önce sözleşme imzalamaları yönünde baskı yapılabiliyor. Bu durum, müzakere şansı olmayan, tek taraflı hazırlanmış matbu sözleşmelerin yaygınlaşmasına neden oluyor. Halbuki eser teslimi öncesinde tarafların hak ve yükümlülüklerini ayrıntılı şekilde belirlediği, müzakereye açık sözleşmeler yapılması hem yapımcı hem de senarist için daha sağlıklı bir ilişki zemini oluşturur. Hiçbir sözleşme müzakere edilemez, hiçbir yapım şirketi de alternatifsiz değildir. Senarist, eser sahibi olarak yalnızca yaratıcı değil, hukuki bir muhataptır. Bu nedenle sözleşme imzalamadan önce mutlaka içerik değerlendirmesi yapılmalı ve uzman desteği alınmalıdır.
6. Rekabet Yasağı ve Münhasırlık
Bazı sözleşmelerde yer alan rekabet yasağı ve münhasırlık hükümleri de senaristler açısından sorunlu olabilir. Örneğin, yapım süresi boyunca başka projede çalışamayacağı yönünde hükümler içeren sözleşmeler, senaristin yaratıcı üretimini kısıtlayabilir. Bu tür düzenlemelerin makul süre ve kapsamla sınırlandırılması gerekir. Aksi takdirde senaristin bağımsız mesleki faaliyeti sekteye uğrayabilir.
Opus Legal Olarak Ne Sunuyoruz?
Senaristlerin eserlerini güvence altına alabilmesi, telif gelirlerinden adil biçimde yararlanabilmesi ve kariyerlerini özgürce sürdürebilmesi için hukuki destek kaçınılmazdır. Opus Legal olarak, sinema ve televizyon sektöründe çalışan senaristlere sözleşme müzakeresi, telif takibi, eser kaydı ve hak devri süreçlerinde kapsamlı hukuki danışmanlık sunuyoruz.
Detaylı bilgi ve sorularınız için iletişime geçiniz.
