Reşit olmayanla cinsel ilişki suçu, Türk Ceza Kanunu’nun “Cinsel Dokunulmazlığına Karşı Suçlar” bölümünde ve 104. maddesinde düzenlenmiştir.
REŞİT OLMAYANLA CİNSEL İLİŞKİ SUÇUNDA GÖREVLİ MAHKEME HANGİSİDİR?
Suçun TCK madde 104/1’de ifade edilen temel şekli ASLİYE CEZA, diğer hallerinin tamamı ise AĞIR CEZA mahkemelerinin görev alanına girmektedir.
REŞİT OLMAYANLA CİNSEL İLİŞKİ SUÇU NEDİR? (TCK Madde 104/1)
Reşit olmayanla cinsel ilişki suçu failin, 15 yaşını tamamlamış olan çocukla, cebir, tehdit ve hile olmaksızın, çocuğun rızası dahilinde cinsel ilişkiye girmesi neticesinde oluşmaktadır. Dolayısıyla cebir, tehdit ve hile unsurunun bulunduğu durumlarda bu suç değil TCK madde 103’de ifade edilen “Çocukların cinsel istismarı” suçu oluşacaktır. Çocuğun olay sırasında cinsel ilişkiye onay verip vermediği araştırılmalı ve buna göre suç tipi belirlenmelidir. Reşit olmayanla cinsel ilişki suçunun temel şeklinde, soruşturma ve kovuşturma yapılabilmesi için mağdurun şikayeti aranmaktadır.
Burada ifade edilen cinsel ilişki kavramından, fail ile mağdurun cinsel organlarını kullanarak birleşmesi anlaşılmalıdır. Ayrıca anal yoldan gerçekleştirilen cinsel ilişki de bu suç kapsamındadır. Bunun haricinde öpme, sarılma, dokunma gibi eylemler bu suçu oluşturmayacaktır. Yine Yargıtay kararlarına göre, oral yoldan yapılan cinsel ilişki de bu suçu oluşturmamaktadır.
Evlenerek veya mahkeme kararıyla reşit olan kişi, 18 yaşını tamamlamamış olsa da bu suçun mağduru olmayacaktır. Zira madde metninden açıkça anlaşılacağı üzere suç, reşit olmayanlara karşı işlenebilecek bir suçtur. 18 yaşını tamamlamamış olan kişi evlenmesi halinde reşit olur ve daha sonra boşanması durumunda dahi reşit sayılır. Zira boşanma ile birlikte erginlik ortadan kalkmamaktadır.
Bu suçun mağduru 15-18 yaş grubundaki çocuklardır. Bu yaş aralığındaki erkek ve kadınlar bu suçun mağduru olabilir. Fail de erkek veya kadın olabilmektedir. Failin de mağdurun da 15-18 yaş grubundaki kişiler olması durumunda madde metninde açık düzenleme bulunmamaktadır. Dolayısıyla bu durumda failin kim olacağı sorusuna hem kanunda hem de uygulamada net bir cevap verilememektedir.
Yine madde metnindeki bir diğer sorun cinsel ilişki tarifindeki kabuldür. Zira Yargıtay kararlarına göre, cinsel ilişkiden anlaşılan erkek cinsel organının bir kadına vajinal veya anal yoldan, bir erkeğe ise anal yoldan ithal edilmesidir. Bu durumda 15-18 yaş grubundaki iki erkek arasında, Yargıtay tanımına göre bu eylem gerçekleştiğinde, bu kişiler arasında evlenme yasağı da olduğundan TCK madde 104/2’ye göre aşağıda açıklayacağımız üzere suçun nitelikli hali ortaya çıkacak olup, şikayet dahi aranmaksızın soruşturma ve kovuşturma yapılabilecektir. Fakat 15-18 yaş gurubundaki iki kadın arasında yaşanacak cinsel birliktelik, Yargıtay tanımına göre cinsel ilişki sayılmadığından, değil nitelikli hal suçun temel şekli dahi oluşmayacaktır.
REŞİT OLMAYANLA CİNSEL İLİŞKİ SUÇUNUN NİTELİKLİ HALLEDİR NELERDİR? (TCK Madde 104/2-3)
Reşit olmayanla cinsel ilişki suçunun nitelikli halleri, TCK madde 104/2 ve 3’de ifade edilmiştir. Suçun nitelikli haller kapsamında işlenmesi durumunda mağdurun şikayeti aranmamaktadır.
Buna göre suçun, mağdur ile arasında evlenme yasağı bulunan kişi tarafından işlenmesi hali veya evlat edineceği çocuğun evlat edinme öncesi bakımını üstlenen veya koruyucu aile ilişkisi çerçevesinde koruma, bakım ve gözetim yükümlülüğü bulunan kişi tarafından işlenmesi hali nitelikli hal olarak ifade edilmiştir.
Madde metnindeki evlenme yasağı ifadesinden Türk Medeni Kanunu madde 129’da ifade edilen evlenmenin yasak olduğu kişiler anlaşılmaktadır. Bunlar altsoy, üstsoy, kardeşler, amca, dayı, hala, teyze ve yeğenler, evlilik sona ermiş bile olsa eşlerden birinin altsoyu veya üstsoyu, evlat edinen ile evlatlığın veya bunlardan birinin altsoyu veya üstsoyu ile eşidir. Ayrıca aynı cinsiyetteki kişiler arasında da evlenme yasağı bulunmaktadır.
REŞİT OLMAYANLA CİNSEL İLİŞKİ SUÇUNUN CEZASI NEDİR?
Reşit olmayanla cinsel ilişki suçunun temel şeklinin cezası TCK madde 104/1’de ifade edilmiştir. Buna göre reşit olmayanla cinsel ilişki suçunda şikayet üzerine fail hakkında 2 yıldan 5 yıla kadar hapis cezasına hükmolunacaktır.
Suçun, maddenin 2 ve 3. fıkralarındaki nitelikli haller kapsamında işlenmesi durumunda ise fail hakkında 10 yıldan 15 yıla kadar hapis cezasına hükmolunacaktır.
REŞİT OLMAYANLA CİNSEL İLİŞKİ SUÇUNDA UZLAŞTIRMA, ŞİKAYET VE ZAMANAŞIMI DÜZENLEMELERİ NASILDIR?
UZLAŞTIRMA : Uzlaştırma, fail ile mağdurun, soruşturma veya kovuşturma aşamasında, bir uzlaştırmacının yardımından faydalanarak, hukuka uygun bir edim karşılığında veya herhangi bir edim olmaksızın anlaşmasıdır. Reşit olmayanla cinsel ilişki suçunun hiçbir şekli uzlaştırma kapsamında değildir.
ŞİKAYET : Reşit olmayanla cinsel ilişki suçunun TCK madde 104/1’de ifade edilen hali şikayete tabidir.Suçun bu halinde 6 aylık şikayet süresi bulunmaktadır. Bu şikayet süresinde yapılmadığı takdirde fail hakkında soruşturma yapılmayacaktır. Suçun diğer görünüş biçimleri ise şikayete tabi değildir. Yargı makamlarının suçu haber almaları halinde re’sen soruşturma ve kovuşturma yürütmeleri gerekmektedir.
ZAMANAŞIMI : Reşit olmayanla cinsel ilişki suçunun zamanaşımı süresi ise 8 yıldır.
REŞİT OLMAYANLA CİNSEL İLİŞKİ SUÇU İLE İLGİLİ YARGITAY KARARLARI
EVLENME VAADİNİN İRADEYİ KIRACAK MAHİYETTE BİR HİLE OLMADIĞI
YARGITAY 14. CEZA DAİRESİ 2014/1552 Esas 2015/5994 Karar
Suça sürüklenen çocuğun suç tarihlerinde onbeş – onsekiz yaş grubunda yer alıp dosya içeriğine göre akıl hastalığı da bulunmayan mağdure ile birden fazla rızaen cinsel ilişkiye girmesi eyleminde, suça sürüklenen çocuğun evlenme vaadinde bulunması mağdurenin iradesini bertaraf edip fiile karşı koyma gücünü ortadan kaldıracak boyutta bir hile olarak kabul edilemeyeceğinden, mevcut haliyle eylemlerin reşit olmayanla cinsel ilişki suçunu oluşturup, TCK’nın 104/1, 43. maddelerine uyduğu gözetilmeksizin dosya kapsamına uygun düşmeyecek şekilde suça sürüklenen çocuğun eylemlerini evlenme vaadi şeklinde hile ile gerçekleştirdiği belirtilerek çocuğun nitelikli cinsel istismarı suçundan hüküm kurulması, BOZULMASINA…
MAĞDURUN ZEKA GERİLİĞİNİN FAİL TARAFINDAN ANLAŞILABİLİR OLUP OLMADIĞINA DAİR RAPOR ALINMASI GEREKMEKTEDİR
YARGITAY 14. CEZA DAİRESİ 2015/5752 Esas 2015/10400 Karar
Adli Tıp Kurumu Genel Kurulunun 14.06.2012 günlü raporu ile “… ruh sağlığını bozacak mahiyet ve derecede olan travma sonrası stres bozukluğu denilen psikiyatrik bozukluk ile sınır-hafif derecede zeka geriliği denilen akıl zayıflığı tespit edildiği, kendisinde tespit edilen zeka geriliğinin olay tarihindeki yaşı da dikkate alındığında mağduru bulunduğu olayın kötülüğünü anlamasına ve ruhsal yönden karşı koymasına engel olacak mahiyet ve derecede bulunmadığı ve kendisinde mevcut zeka geriliğinin hekim olmayanlarca anlaşılamayacağı” oybirliğiyle bildirilen, suç tarihinde on yedi yaşı içerisinde bulunan mağdurenin, olay günü sanık ve suça sürüklenen çocukla buluşup, çarşıdan alkollü içecek aldıktan sonra sanığın arkadaşının evine gittiği, burada alkol aldıktan sonra önce sanık ardından suça sürüklenen çocukla cinsel ilişkiye girmesinin ardından dışarıya çıkıp suça sürüklenen çocukla discoya giderek burada da bira içtikten sonra birlikte yolda giderken polisler tarafından yakalandıkları olayda, sanık ve suça sürüklenen çocuğun mağdureye yönelik eylemlerinde cebir, tehdit veya hile kullandıklarına ilişkin mağdurenin dahi bir beyanda bulunmadığının ve alkolü rızasıyla aldığının anlaşılması karşısında, sanık ile suça sürüklenen çocuğun eylemlerinin TCK’nın 104/1. maddesinde tanımlanan reşit olmayanla cinsel ilişki ve TCK’nın 234/3. maddesinde yer alan çocuğun kaçırılması ve alıkonulması suçlarını oluşturduğu gözetilerek, bu suçlardan mahkûmiyetleri yerine, suç vasfının tayininde yanılgıya düşülerek yazılı şekilde çocuğun nitelikli cinsel istismarı ve kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçlarından mahkûmiyetlerine karar verilmesi, BOZULMASINA…
MAĞDURENİN GERÇEK YAŞI KONUSUNDA ŞÜPHE OLMASI HALİNDE ÖNCELİKLE BU TESPİTİN YAPILMASI GEREKTİĞİ
YARGITAY CEZA GENEL KURULU 2014/14-112 Esas 2014/457 Karar
7.6.1991 doğumlu olan ve yaşının düzeltilmesine kayden bir engel bulunmayan mağdurenin, nüfusa doğumundan yaklaşık bir buçuk yıl sonra 5.1.1993 tarihinde kaydedilmesi, mernis doğum tutanağında doğumun “sağlık personeli yardımıyla” gerçekleştiğinin belirtilmesine rağmen, dosya içerisinde herhangi bir doğum raporunun bulunmaması, babasının da mağdurenin evde doğduğunu, herhangi bir resmi kaydının olmadığını beyan etmesi, Mersin Devlet Hastanesince düzenlenen sağlık kurulu raporunda çelişki oluşturacak şekilde, “mağdurenin 17 yaşını bitirip 18 yaşını sürdüğü sonucuna varılmakla birlikte kemik yaşı olarak 19 yaşını doldurmuş görünümde olduğunu” görüşüne yer verilmiş bulunması karşısında, mağdurenin gerçek yaşı hususunda şüphe meydana gelmiş olup, bu şüphenin giderilmesi amacıyla öncelikle mağdurenin doğum tarihi itibariyle doğduğu kasabada görevli bir ebe bulunup bulunmadığı araştırılıp, bulunduğunun tespiti halinde kayıtlarının istenilerek incelenmesi, buradan bir sonuca ulaşılamaması halinde ise sağlık kurulu raporuna dayanak teşkil eden kemik film ve grafiler gönderilmek suretiyle Adli Tıp Kurumu ilgili ihtisas kurulundan görüş istenilerek mağdurenin gerçek yaşının bilimsel olarak tespitinden sonra, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerekirken, eksik araştırmayla hüküm kurulmuş olması usul ve yasaya aykırıdır.
ORAL YOLDAN GERÇEKLEŞEN FİİLİN KANUNUN ARADIĞI ANLAMDA BİR CİNSEL İLİŞKİ OLMADIĞI
YARGITAY 14. CEZA DAİRESİ 2011/7214 Esas 2013/240 Karar
Sanığın, rızasıyla mağdurun ağzına cinsel organ sokmak şeklinde gerçekleşen eyleminin kanunun aradığı anlamda cinsel ilişki kapsamında bulunmadığı ve TCK’nın 104. maddesinde öngörülen suçun kanuni unsurları itibariyle oluşmadığı halde suç vasfında yanılgıya düşülerek sanığın beraati yerine mahkumiyetine karar verilmesi, BOZULMASINA…
Av. Arb. Onur GÜNEŞ
Detaylı bilgi ve sorularınız için iletişime geçiniz.
