Kişinin hatırasına hakaret suçu, Türk Ceza Kanunu’nun “Şerefe Karşı Suçlar” bölümünde ve 130. maddesinde iki fıkra halinde düzenlenmiştir. TCK madde 130/1 bir kimseye öldükten sonra yapılan hakareti, hakaret fiilinin alenen gerçekleştirmesini, 130/2 ise ölünün bedeni ve kemiklerinin alınmasını ve tahkir edici eylemler yapılmasını düzenlemektedir.

Atatürk’ün hatırasına hakaret suçu ise 5816 sayılı Atatürk’ün Aleyhine İşlenen Suçlar Hakkında Kanun ile düzenlenmiş olup, TCK madde 130 kapsamında değildir.

KİŞİNİN HATIRASINA HAKARET SUÇU NEDİR? (TCK madde 130)

Bir kişiye karşı, o kişinin onur, şeref ve saygınlığını rencide edecek somut bir fiil veya olgu isnat etmek veya sövmek hakaret suçunun oluşmasına neden olur. Bu fiilin ölü bir kişiye karşı işlenmesi durumunda ise farklı bir prosedür izlenmektedir. Burada kanun koyucu, ölü kişilerin hatırasına, manevi şahsiyetine, toplumda bıraktığı ize karşı hakaret niteliğindeki saldırıları cezalandırmaktadır.

Nasıl ki hakaret suçunda bir kişiye karşı somut bir fiil veya olgu isnat etmek ya da sövmek suretiyle bu suç oluşuyorsa, ölü kişilere karşı da suçun oluşması için bu şartlar gerekmektedir. Kaba ve incitici olarak nitelendirilebilecek olsa da hakaret niteliği taşımayan sözler bu suçu oluşturmaz.

Ölü bir kişiye, 3 kişi ile ihtilat ederek hakaret yani en az 3 kişinin aynı anda vakıf olacağı şekilde hakaret edilmesi bu suçu oluşturacaktır. Suçun aleni olarak işlenmesi durumunda verilecek ceza arttırılacaktır.

Yine kişilerin öldükten sonra ceset veya kemiklerinin, kısmen veya tamamen bulunduğu yerden alınması ya da ceset veya kemikler hakkında tahkir edici fiillerde bulunulması da bu suçu oluşturacaktır.

KİŞİNİN HATIRASINA HAKARET SUÇUNDA GÖREVLİ MAHKEME HANGİSİDİR?

Kişinin hatırasına hakaret suçunda görevli mahkeme ASLİYE CEZA mahkemeleridir.

KİŞİNİN HATIRASINA HAKARET SUÇUNUN TEMEL ŞEKLİNDE VERİLECEK CEZA NEDİR?

Kişinin hatırasına hakaret suçunun temel şeklinin tanımlandığı TCK madde 130/1’e göre “Bir kimsenin öldükten sonra hatırasına en az üç kişiyle ihtilat ederek hakaret eden kişi”, 3 aydan 2 yıla kadar hapis veya adli para cezası ile cezalandırılır.

KİŞİNİN HATIRASINA HAKARET SUÇUNUN ALENEN İŞLENMESİ                 (TCK Madde 130/1, 2.cümle)

Aleniyet, bir şeyin meydanda olması, göz önünde olması demektir. Hakaret suçu anlamında ise hakaret fiilinin birden çok kişi tarafından algılanabilmesi durumunda aleniyetin varlığından söz edilecektir.

Kişinin hatırasına hakaret suçunda korunan hukuki değer kişinin ölen kişinin hatırası, toplumda bıraktığı izidir. Hakaret fiili ölüye yönelmiş olsa da aynı fiilin başkaları tarafından da algılanması ölenin hatırasını daha fazla zedeleyebilecek bir durum ortaya çıkaracağından, aleniyet nitelikli hal olarak değerlendirilmiştir.

Sosyal medya mecralarında (Facebook, Twitter, Instagram vs) yapılan hakaret içerikli paylaşımlar, WhatsApp ve benzeri mecralardaki gruplardan yapılan hakaret içerikli paylaşımlar aleniyet unsurunu ortaya çıkaracaktır. Yine basın ve yayın yoluyla işlenen kişinin hatırasına hakaret suçlarının da aleni olduğu açıktır. Bununla birlikte sokak ortasında başkalarının duyabileceği şekilde yapılan hakaretler de bu kapsamdadır.

Kişinin hatırasına hakaret suçunun alenen işlenmesi durumunda verilecek ceza, suçun temel şekline göre belirlenecek cezanın altıda biri oranında arttırılarak tespit edilecektir.

ÖLENİN CESET VE KEMİKLERİNE YÖNELİK GERÇEKLEŞTİRİLEN EYLEMLER (TCK Madde 130/2)

Ölen kişinin ceset veya kemiklerinin, kısmen veya tamamen bulunduğu yerden alınması durumunda da ölüye karşı gerçekleştirilebilecek bir başka hakaret suçu gündeme gelmektedir. Kişinin hatırasına hakaretin bir unsuru da, kişinin halihazırda bulunan ve kendisinden kalan ölü bedenine karşı girişilen hukuka aykırı eylemlerdir. Bir kişinin kısmen veya tamamen cesedinin veya sadece kemiklerinin bulunduğu yerden alınması, dağıtılması, parçalanması, bunlara karşı onur kırıcı, tahkir edici eylemler yapılması halinde bu suç oluşacaktır. Bu suçun işlenmesi sırasında mutlaka mezarın açılmasına gerek yoktur, ölen kişi halihazırda gömülmemiş olabilir ve bu durumda da suç oluşur. Mumya ve ceset küllerine karşı işlenen tahkir edici eylemler de bu kapsamda değerlendirilir.

KİŞİNİN HATIRASINA HAKARET SUÇUNDA UZLAŞTIRMA, ŞİKAYET VE ZAMANAŞIMI DÜZENLEMELERİ NASILDIR?

UZLAŞTIRMA         : Uzlaştırma, fail ile mağdurun, soruşturma veya kovuşturma aşamasında, bir uzlaştırmacının yardımından faydalanarak, hukuka uygun bir edim karşılığında veya herhangi bir edim olmaksızın anlaşmasıdır. Kişinin hatırasına hakaret suçu, kamu görevlisine karşı görevinden dolayı hakaret haricinde uzlaştırma prosedürüne tabi bir suçtur.  

ŞİKAYET                  : Kişinin hatırasına hakaret suçu şikayete tabidir. Şikayet hakkı ölü kişinin ikinci dereceye kadar üstsoy ve altsoyu, eş veya kardeşleri tarafından kullanılabilir. Kişinin hatırasına hakaret suçunda 6 aylık şikayet süresi bulunmaktadır. Bu şikayet, süresinde yapılmadığı takdirde fail hakkında soruşturma ve kovuşturma yapılmayacaktır.

ZAMANAŞIMI         : Kişinin hatırasına hakaret suçunun dava zamanaşımı süresi ise 8 yıldır.

KİŞİNİN HATIRASINA HAKARET SUÇU İLE İLGİLİ YARGITAY KARARLARI

KABA İFADELERİN VE BEDDUANIN SUÇU OLUŞTURMAYACAĞI

YARGITAY 18. CEZA DAİRESİ 2018/3618 Esas 2019/590 Karar

Ceza Genel Kurulu’nun 14/10/2008 gün ve 170-220 Sayılı kararında da belirtildiği üzere; hakaret fiilinin cezalandırılmasıyla korunan hukuki değer, kişilerin şeref, haysiyet ve namusu, toplum içindeki itibarı, diğer fertler nezdindeki saygınlığı olup, bu suçun oluşabilmesi için, davranışın kişiyi küçük düşürmeye matuf olarak gerçekleştirilmesi gerekmektedir. Somut bir fiil ya da olgu isnat etmek veya sövmek şeklindeki seçimlik hareketlerden biri ile gerçekleştirilen eylem, bireyin onur, şeref ve saygınlığını rencide edebilecek nitelikte ise hakaret suçu oluşacaktır.

Bir hareketin tahkir edici olup olmadığı, zamana, yere ve duruma göre değişebilmektedir. Kişilere yönelik her türlü ağır eleştiri veya rahatsız edici sözlerin hakaret suçu bağlamında değerlendirilmemesi, sözlerin açıkça, onur, şeref ve saygınlığı rencide edebilecek nitelikte somut bir fiil veya olgu isnadını veya sövmek fiilini oluşturması gerekmektedir.

İncelenen somut olayda; olay günü sanığın, müteveffa …’yü kastederek sosyal paylaşım sitesinde yazdığı “Hakkımı helal etmiyorum, ö.k. sırf siyaset devreye girdi diye D4 belgemi vermemiştin Allah affetmesin seni”, “Yaktığın çırada kavrul İnşallah” ve “Takdir ilahiden kaçış yok er veya geç hepimiz nasibimizi alacağız ama kötü bir şekilde, ama iyi bir şekilde. Sen benim ayağımın altını kazanları tez zamanda yak ya rabbim” şeklinde ve kaba hitap tarzı niteliğindeki sözlerinin, onur, şeref ve saygınlığı rencide edici boyutta olmaması nedeniyle hakaret suçunun unsurlarının oluşmadığı gözetilmeden, mahkumiyet kararı verilmesi, hukuka aykırı görülmüştür.

ŞİKAYET HAKKI

YARGITAY 1. CEZA DAİRESİ 2009/4320 Esas 200/6623 Karar

Sanık Oğuz’un maktul Ahmet’e karşı hakaret suçu yönünden, TCK’nın 131/2. maddesinin, “mağdur, şikayet etmeden önce ölürse veya suç ölmüş olan kişinin hatırasına karşı işlenmiş ise; ölenin ikinci dereceye kadar üstsoy ve altsoyu, eş veya kardeşleri tarafından şikayette bulunulabilir” hükmü uyarınca, müdahiller M. D. ve E. D.’in sanıktan şikayetçi oldukları da dikkate alınarak, şikayet bakımından soruşturma ve kovuşturma koşulunun bulunduğu kabul edilmiş, tebliğnamenin, maktulün şikayetçi olmadan ölmesi, şikayet hakkının şahsa sıkı sıkıya bağlı haklardan olup bu hakkın başkaları tarafından kullanılmasının mümkün olmaması gerekçesiyle TCK’nın 73. maddesine göre kamu davasının düşürülmesine karar verilmesi gerektiğine ilişkin bozma öneren düşüncesine iştirak edilmemiştir.

Av. Arb. Onur GÜNEŞ

Detaylı bilgi ve sorularınız için iletişime geçiniz.