KASTEN YARALAMA SUÇU
Kasten yaralama suçu, Türk Ceza Kanunu’nun “Vücut Dokunulmazlığına Karşı Suçlar” bölümünde ve 86 ila 88. maddeleri arasında düzenlenmiştir. Kasten yaralama suçu ile ilgili olarak kimi zaman halk arasında “kasten adam yaralama veya adam yaralama” ifadesi kullanılmaya devam edilmektedir.
KASTEN YARALAMA SUÇUNDA GÖREVLİ MAHKEME HANGİSİDİR?
Suçun TCK madde 87/4 (kasten yaralama sonucu ölüm, bir diğer kullanımla ağırlaşmış yaralama) hali AĞIR CEZA mahkemelerinin diğer halleri ise ASLİYE CEZA mahkemelerinin görev alanına girmektedir.
KASTEN YARALAMA SUÇUNUN TEMEL ŞEKLİNİN CEZASI NEDİR?
- TCK madde 86/1, kasten yaralama suçu failini, kasten başkasının vücuduna acı veren veya sağlığının ya da algılama yeteneğinin bozulmasına neden olan kişi olarak tanımlamıştır. Suçun TCK madde 86/1’de ifade edilen temel şeklinin cezası 1 yıldan 3 yıla kadar hapis cezasıdır.
- TCK madde 86/2’ye göre ise kasten yaralama suçunun mağdur üzerindekinin etkisi basit tıbbi müdahale ile giderilebilecek ölçüde hafif olması durumunda, mağdurun şikayeti üzerine verilecek ceza 4 aydan 1 yıla kadar hapis veya adli para cezasıdır.
KASTEN YARALAMA SUÇUNUN NİTELİKLİ HALLERİ ve VERİLECEK CEZALAR NELERDİR.
Kasten yaralama suçunun nitelikli hallerinde ise verilecek cezalar değişmektedir.
1- Suçun işleniş biçimine göre nitelikli haller TCK madde 86/3’de sayılmıştır. Buna göre;
– Suçun; üstsoya, altsoya, eşe veya kardeşe karşı, beden veya ruh bakımından kendisini savunamayacak durumda bulunan kişiye karşı, kişinin yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle, kamu görevlisinin sahip bulunduğu nüfuzu kötüye kullanılmak suretiyle, silahla işlenmesi halinde verilecek ceza yarı oranında, canavarca hisle işlenmesi halinde ise bir kat arttırılmaktadır. (TCK madde 86/3 –a,b,c,d,e,f,)
2- Suçun neticelerine göre nitelikli haller ise TCK madde 87’de sayılmıştır.
– Suç neticesinde mağdurun; duyularından veya organlarından birinin işlevinin sürekli zayıflamasına, konuşmasında sürekli zorluğa, yüzünde sabit ize, yaşamını tehlikeye sokan bir duruma, gebe bir kadına karşı işlenip de çocuğunun vaktinden önce doğmasına neden olunmuşsa fail hakkında verilecek ceza bir kat arttırılacaktır. Ancak verilecek ceza, TCK madde 86/1’e giren hallerde 3 yıldan TCK madde 86/3’e giren hallerde 5 yıldan az hapis cezası olamaz. (TCK madde 87/1-a,b,c,d,e)
– Suç neticesinde mağdurun; iyileşmesi olanağı bulunmayan bir hastalığa veya bitkisel hayata girmesine, duyularından veya organlarından birinin işlevinin yitirilmesine, konuşma ya da çocuk yapma yeteneklerinin kaybolmasına, yüzünün sürekli değişikliğine, gebe bir kadına karşı işlenip de çocuğunun düşmesine neden olunmuşsa fail hakkında verilecek ceza iki kat arttırılacaktır. Ancak verilecek ceza, TCK madde 86/1’e giren hallerde 5 yıldan TCK madde 86/3’e giren hallerde 8 yıldan az hapis cezası olamaz. (TCK madde 87/2-a,b,c,d,e)
– Suçun neticesinde mağdurun vücudunda kemik kırılmasına veya çıkığına neden olunması halinde TCK Madde 86’ya göre faile verilecek ceza, kırık veya çıkığın hayat fonksiyonlarındaki etkisine göre yarısına kadar arttırılabilecektir. (TCK Madde 87/3)
– Suçun neticesinde ölüm meydana gelmişse TCK madde 86/1’e giren hallerde 8 yıldan 12 yıla kadar, TCK madde 86/3’e giren hallerde 12 yıldan 18 yıla kadar hapis cezasına hükmolunacaktır. (TCK madde 87/4)
3- Suçun ihmali davranışla işlenmesi halinde verilecek ceza ise üçte ikisine kadar indirilebilecektir.Bu hükmün uygulanmasında kasten öldürmenin ihmali davranışla işlenmesine ilişkin koşullar göz önünde bulundurulur.
Kişinin yükümlü olduğu belli bir icrai davranışı gerçekleştirmemesi dolayısıyla meydana gelen yaralanma neticesinden sorumlu tutulabilmesi için, bu neticenin oluşumuna sebebiyet veren yükümlülük ihmalinin icrai davranışa eşdeğer olması gerekir. Failin kanundan veya sözleşmelerden doğan bir yükümlülüğünü yerine getirmemesi veya önceden gerçekleştirdiği bir davranışın başkalarının hayatı ile ilgili tehlikeli bir durum oluşturması halinde ihmali davranış, icrai davranışla eşdeğer kabul edilir. (TCK Madde 88)
KASTEN YARALAMA SUÇUNDA UZLAŞTIRMA, ŞİKAYET VE ZAMANAŞIMI DÜZENLEMELERİ NASILDIR?
UZLAŞTIRMA : Uzlaştırma, fail ile mağdurun, soruşturma veya kovuşturma aşamasında, bir uzlaştırmacının yardımından faydalanarak, hukuka uygun bir edim karşılığında veya herhangi bir edim olmaksızın anlaşmasıdır. TCK madde 86/1’de belirtilen suçun temel şekli ve TCK madde 86/2’de belirtilen yaralanmanın kişi üzerindeki etkisinin basit tıbbi müdahale ile giderilebilecek durumda olması hali ile TCK madde 88’de belirtilen suçun ihmali davranışla işlenmesi halleri uzlaştırmaya tabidir. Bununla birlikte TCK madde 86/3’de belirtilen suçun işleniş biçimine göre nitelikli haller ve TCK madde 87’de belirtilen suçun neticelerine göre nitelikli haller uzlaştırma kapsamında değildir.
ŞİKAYET : TCK madde 86/2’de belirtilen yaralanmanın kişi üzerindeki etkisinin basit tıbbi müdahale ile giderilebilecek durumda olması halinde suç şikayete tabidir. Suçun bu halinde 6 aylık şikayet süresi bulunmaktadır. Bu şikayet, süresinde yapılmadığı takdirde fail hakkında soruşturma yapılmayacaktır. Suçun diğer görünüş biçimleri ise şikayete tabi değildir. Yargı makamlarının suçu haber almaları halinde re’sen soruşturma ve kovuşturma yürütmeleri gerekmektedir.
ZAMANAŞIMI : Suç neticesinde verilmesi öngörülen cezanın üst sınırı 5 yıla kadar hapis olan hallerde dava zamanaşımı süresi 8 yıl, üst sınırı 5 yıldan fazla hapis olan diğer hallerde ise dava zamanaşımı süresi 15 yıldır.
KASTEN YARALAMA SUÇU İLE İLGİLİ YARGITAY KARARLARI
EŞE VE ALTSOYA KARŞI KASTEN YARALAMA
YARGITAY 1. CEZA DAİRESİ 2019/3631 Esas 2020/193 Karar
Dosya kapsamı itibariyle; sanık … ile mağdur …’un evli oldukları, …un yıllar önce geçirmiş olduğu kazadan dolayı özürlü kaldığı, mağdur …’un babasına ait olan ve olay günü yanan evde, sanıklardan …ile mağdurların birlikte yaşadıkları, sanık … ve …arasında gönül ilişkisi bulunduğu ve istedikleri zaman buluştukları, olay günü sanıklardan …ile kayın pederi …’ın tartıştıkları, sanık …’in bu durumu diğer sanık …’ya anlattığı, sanık …’nın, gönül ilişkisi bulunduğu…’in evine gelerek,…’in kayın pederi …le tartıştığı ve ona “seni de evini de yakarım, ölünüzü sinkaf ederim” şeklinde tehdit ve hakaret içerikli sözler söylediği, daha sonra…’in kardeşi tanık …’in …’yı da alarak dışarı çıktıkları ve gece geç vakte kadar alkol aldıkları, …’in …’yı gece 01:30 gibi evine bıraktığı, daha sonra sanıklar …ile …’nın haberleşerek saat 02:00 civarında buluştukları, saat: 02.30-03.00 sıralarında evin hemen yanında bulunan kamelyanın yanıcı bir madde ile yakıldığı, buradan sıçrayan alevlerin ise ikamet giriş kapısı, penceresi ve çatısının da yanmasına ve evin büyük bir bölümünün kullanılamaz hale gelmesine sebep olduğu, sanık …’in kızı mağdur … Şükran’ın yangını fark ederek uyandığı ve evdeki diğer yaşayanları uyandırdığı, müşteki ve mağdurların itfaiyeye haber verdikleri, hastaneye kaldırılan müşteki ve mağdurların BTM ile giderilebilecek şekilde yaralandıkları olayda;
Sanık …’nın; mağdurlar … (H. oğlu ), …, D., … (D. oğlu ) ve …’a yönelik olası kastla yaralama suçundan TCK’nın 86/2, 86/3-b, 21/2. maddeleri gereğince, sanık …’in; mağdurlar … (H. oğlu ) ve …’a yönelik olası kastla yaralama suçundan TCK’nın 86/2, 86/3-b, 21/2 ve eşi mağdur … ile çocukları mağdurlar … (D. oğlu ) ve …’a yönelik TCK’nın 86/2, 86/3-a,b, 21/2. maddeleri gereğince cezalandırılmaları yerine, yazılı biçimde delil yokluğundan beraatlerine karar verilmesi, BOZULMASINA…
BEDEN veya RUH BAKIMINDAN KENDİNİ KORUYAMAYACAK KİŞİYE KARŞI KASTEN YARALAMA
YARGITAY 1. CEZA DAİRESİ 2019/3187 Esas 2019/5372 Karar
Sanığın eylemini suç tarihinde sekiz aylık olan beden ve ruh bakımından kendisini savunamayacak durumda bulunan oğluna karşı gerçekleştirmiş olduğu dikkate alınarak TCK’nın 86/3-a maddesiyle birlikte TCK’nin 86/3-b maddesinin de uygulanma şartlarının oluştuğunun gözetilmemesi, BOZULMASINA…
KİŞİNİN YERİNE GETİRDİĞİ KAMU GÖREVİ NEDENİYLE KASTEN YARALAMA ŞARTLARI
YARGITAY 3. CEZA DAİRESİ 2019/16939 Esas 2019/22680 Karar
5237 Sayılı TCK’nin 86/3-c maddesinde kasten yaralama suçu ”Kişinin yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle” işlenmesi halinde artırım öngörülmüştür. Burada kamu görevlisinin yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle yani görevinin gereklerine uygun davranması dolayısıyla yaralama eyleminin gerçekleştirilmesi aranmaktadır. Diğer bir anlatımla kamu görevlisi sıfatı nedeniyle mağdura ayrıcalıklı insan statüsü tanınmamış, yerine getirdiği görev nedeniyle yaralanması devletin saygınlığına ve faaliyetlerine yönelik bir saldırı olması nedeniyle kanun koyucu nitelikli hal saymıştır. Bunun dışında kamu görevlisine karşı kişisel nedenlerle işlenen yaralama fiilleri ise bu nitelikli halin kapsamı dışındadır. Somut olayda müştekinin ortaokulda müdür yardımcısı olarak çalıştığı, sanığın ise aynı okulda öğretmen olarak görev yaptığı, olay günü sanığın müştekiyi okul koridorunda görüp yanına yaklaşarak “Sen bunu hak ettin.” diyerek müştekiye tokat atma eylemini müştekiye karşı görevinden dolayı değil de kişisel bir nedenle gerçekleştirdiği anlaşılmakla, sanık hakkında uygulanma şartları bulunmayan TCK’nın 86/3-c maddesinin uygulanmaması gerektiğinin gözetilmemesi, BOZULMASINA…
KAMU GÖREVLİSİNİN SAHİP OLDUĞU NÜFUZU KÖTÜYE KULLANMAK SURETİYLE KASTEN YARALAMA
YARGITAY CEZA GENEL KURULU 2018/3-305 Esas 2018/539 Karar
Katılan … ile arkadaşı tanık …..’ın 01.08.2007 tarihinde saat 19:30 sıralarında İzmir ili, Alsancak ilçesi, Gündoğdu Meydanında buluşarak gittikleri bir barda bira içtikleri, saatin 00:30 olması ile katılan ve tanığın evlerine gitmek için araçlarına doğru yürüdükleri, olay gecesi aracın park hâlinde bulunduğu çevrede İzmir İl Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şube Müdürlüğü Ahlak Büro Amirliği’nde görevli polis memurlarının uygulama yaptıkları, sanık …’ın da bu uygulamada komiser rütbesiyle görevlendirildiği, bu sırada olay yerinden geçen katılan ve arkadaşına görevlilerce kimlik sorulması ve sokaktan geçemeyeceklerinin söylenmesi üzerine sanıkla katılan arasında tartışma çıktığı, tartışma sırasında sanığın katılanın başına yumruk atması ile katılanın dengesini yitirip yere düştüğü, yerde de sanığın katılana tekme attığı, İzmir Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nce katılan hakkında düzenlenen 26.09.2007 tarihli adli rapora göre; boyun sol tarafta, sol orta kulak, koltuk altı hattında ve göğüs kafesinde kızarıklık ve kırmızı ekimoz, sağ kulakta ağrı, işitme kaybı, sol ayakta subjektif ağrı ve hemoraji olduğu, sağ kulak zarında 5 mm çapından daha geniş yırtık, sağ kulakta duyamama, sol kulakta işitme azlığı şikâyetlerinin bulunduğu, kulak zarı tamiri yapılan katılanda meydana gelen yaralanmanın yaşamını tehlikeye sokmadığı, duyularından veya organlarından birinin işlevinin sürekli zayıflaması veya yitirilmesine neden olmadığı ancak basit bir tıbbi müdahale ile giderilemeyecek nitelikte olduğu, katılanın kulak zarında yırtılmaya yol açan yaralanmanın bu bölgeye uygulanacak küt travma sonucu olabileceği, başın öne, sağa, sola vurmakla oluşmasının fennen pek mümkün olmadığı yönünde Adli Tıp uzmanınca görüş bildirildiği anlaşılan olayda; katılanın görevli komiser sanık … tarafından darbedilerek yaralandığı yönündeki aşamalarda önemli değişiklik göstermeyen istikrarlı beyanları, bu beyanlarla örtüşen adli tıp raporu ve tanık …..’ın olay günü sanığın katılanı tekme tokat döverek yere düşürdüğü şeklindeki anlatımı bir bütün hâlinde değerlendirildiğinde; sanık … ile sanığın meslektaşları olan polis memurlarının katılanın başını polis aracında ve nezarethanedeyken kasten sağa sola vurarak kendi kendisini yaraladığı şeklindeki sanığın cezadan kurtulmasına yönelik anlatımlarına itibar edilemeyeceği, sanık …’ın 2559 Sayılı Polis Vazife ve Salâhiyet Kanunu’nun 16. maddesinde, polise tanınan, görevini yaparken direnişle karşılaşması hâlinde, bu direnişi kırmak amacıyla ve kıracak ölçüde zor kullanma yetkisini aşmak suretiyle sahip bulunduğu nüfuzu kötüye kullanarak kulak zarında perforasyona neden olacak ve basit bir tıbbi müdahale ile giderilemeyecek nitelikte katılanı kasten yaralama suçunu işlediği, bu şekilde kasten yaralama suçunun sübut bulduğu kabul edilmelidir. BOZULMASINA…
MAĞDURUN DUYULARINDAN VEYA ORGANLARINDAN BİRİNİN SÜREKLİ İŞLEVİNİN ZAYIFLAMASI
YARGITAY 3. CEZA DAİRESİ 2019/12469 Esas 2019/21236 Karar
Suça sürüklenen çocuk … ile sanıklar … ve…’ın katılana sopalarla vurarak onu adli rapor içeriğine göre “sol temporal parietal çökme fraktürüne, epidural hematoma ve kafatasında 8×3 cm ebadında kemik doku defekti mevcut olup yaşamını tehlikeye sokan bir duruma, vücudunda hayat fonksiyonlarını ağır (4.) derecede etkileyecek kemik kırılmasına, duyularından veya organlarından birinin işlevinin sürekli zayıflamasına, neden olacak” nitelikte yaraladıkları olayda, birden fazla nitelikli hal ihlaline neden olan suça sürüklenen çocuk … ile sanıklar … ve … hakkında 5237 Sayılı TCK’nın 86/1. maddesi gereğince temel ceza belirlenirken, suçun işleniş biçimi, kastın yoğunluğu, meydana gelen zarar ve tehlikenin ağırlığı nazara alınarak, TCK’nın 61. maddesindeki ölçütler ve TCK’nın 3. maddesindeki orantılılık ilkesi gözetilerek üst sınıra yakın belirlenmesi gerektiğinin gözetilmemesi suretiyle eksik cezalar verilmesi aleyhe temyiz bulunmadığından,
5237 Sayılı TCK’nın 86/1, 86/3-e maddeleri ile belirlenen cezaları artırılırken, TCK’nın 87/1-d maddesi yanında eylemin duyularından veya organlarından birinin işlevinin sürekli zayıflamasına da neden olduğu belirtilerek TCK’nın 87/1-a maddesinin de gösterilmesi gerektiğinin gözetilmemesi mahallinde hükme eklenmesi mümkün eksiklik olarak görüldüğünden, ALEYHE BOZMA SEBEBİ YAPILMAMIŞTIR…
NETİCESİ SEBEBİYLE AĞIRLAŞMIŞ YARALAMA – KASTEN YARALAMA SONUCU ÖLÜME SEBEP OLMA
YARGITAY 1. CEZA DAİRESİ 2018/5302 Esas 2019/5596 Karar Oluşa, dosya kapsamına göre; suça sürüklenen çocuk … ve yakalanamadığı için dosyası tefrik edilen sanık… ile maktul arasında yaşanan tartışma ve arbede sırasında, suça sürüklenen çocuk …’nin sopa ile maktulün başına vurması ve sanık …’nın bıçakla maktulü sol uyluk bölgesinden yaralamasının ardından maktul yere düşünce eylemlerine son verip olay yerinden uzaklaştıkları, maktulün otopsi raporuna göre, her biri müstakilen öldürücü nitelikte olan 2 adet kesici delici alet yaralanmasına bağlı büyük damar kesilmesinden gelişen dış kanama sonucu öldüğü olayda, maktulde yer alan yaralanmaların niteliği de göz önüne alındığında suça sürüklenen çocuk ve sanığın eylemlerinin TCK’nın 37. maddesi kapsamında kasten yaralama sonucu ölüme neden olma suçunu oluşturduğu anlaşılmakla, suça sürüklenen çocuk hakkında TCK’nın 87/4 maddesinin 2. cümlesi uyarınca teşdiden ceza tayin edilerek hüküm kurmak yerine, yazılı biçimde kasten öldürme suçundan hüküm kurulması suretiyle suç vasfında hataya düşülmesi, BOZULMASINA…
Av. Arb. Onur GÜNEŞ
Detaylı bilgi ve sorularınız için iletişime geçiniz.
