KASTEN ÖLDÜRME SUÇU

KASTEN ÖLDÜRME SUÇU

Kasten öldürme suçu, Türk Ceza Kanunu’nun “Hayata Karşı Suçlar” bölümünde ve 81 ila 83. maddeler arasında düzenlenmiştir. Eski Türk Ceza Kanunu’nda bu suç “Adam Öldürmek Fiilleri” başlığı altında tanımlandığından, kimi zaman halk arasında bu suça “kasten adam öldürmek suçu” denmeye devam edilmektedir.

KASTEN ÖLDÜRME SUÇUNDA GÖREVLİ MAHKEME HANGİSİDİR?

Kasten öldürme suçunda görevli mahkeme AĞIR CEZA mahkemeleridir.

KASTEN ÖLDÜRME SUÇUNUN CEZASI NEDİR?

Suçun TCK madde 81’de ifade edilen basit şeklinin cezası müebbet hapis cezasıdır.

Bununla birlikte TCK madde 82’de ifade edilen kasten öldürme suçunun nitelikli hallerinde verilecek olan ceza, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası olarak belirlenmiştir.

KASTEN ÖLDÜRME SUÇUNUN NİTELİKLİ HALLERİ NELERDİR?

TCK Madde 82’ye göre failin suçu,

Tasarlayarak,

Canavarca hisle veya eziyet çektirerek

Yangın, su baskını, tahrip, batırma veya bombalama ya da nükleer, biyolojik veya kimyasal silah kullanmak suretiyle,

Üstsoy veya altsoydan birine ya da eş veya kardeşe karşı,

Çocuğa ya da beden veya ruh bakımından kendisini savunamayacak durumda bulunan kişiye karşı,

Gebe olduğu bilinen kadına karşı,

Kişinin yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle

Bir suçu gizlemek, delillerini ortadan kaldırmak veya işlenmesini kolaylaştırmak ya da yakalanmamak amacıyla,

Bir suçu işleyememekten dolayı duyduğu infialle,

Kan gütme saikiyle,

Töre saikiyle,

İşlemesi halinde, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına mahkum edilecektir.

TASARLAYARAK ÖLDÜRME (TCK Madde 82/1-a)

Failin bu suçu işlemeye geri dönülemez olarak karar vermesi, düşünüp planladığı suçu işlemeden önce makul bir zaman geçmesi, ulaştığı ruhsal rahatlamaya rağmen bu kararından vazgeçmeyip ısrarla suçun icrasına başlaması ve daha öncesinde belirlediği kurgu çerçevesinde suçu icra etmesi durumunda tasarlamanın varlığından söz edilebilecektir. Öğretide konu ile ilgili iki teori öne çıkmaktadır. Bunlardan ilki soğukkanlılık teorisi, diğeri ise plan kurma teorisidir. Yargıtay, bu teorilerden herhangi birini esas almamakta; somut olayın şartlarına göre iki teoriden de faydalanarak kararlarını oluşturmaktadır.

 CANAVARCA HİSLE veya EZİYET ÇEKTİREREK ÖLDÜRME    (TCK Madde 82/1-b)

Madde metnindeki “canavarca hisle” ifadesiyle, suçun acımasızca, kötü, zalimane bir şekilde işlenmesini ifade edilmektedir. Örnek olarak, sadece öldürmeden duyulan zevkin tatmini amacıyla, acı çektirmekten zevk almak için vahşice öldürmek bu nitelikli hale örnek olarak verilebilir.

Eziyet çektirerek kasten öldürme ise maktulün hemen değil, belli bir süre zarfında acı çektirilerek öldürülmesidir. Yargıtay bir kararında önce maktulün gözlerinin çıkarılması daha sonra kulağı ve sair organları kesilerek öldürülmesi durumunu bu kapsamda saymıştır. Dolayısıyla eziyet çektirerek kasten öldürme suçu, sırf acı çektirmek için yapılan hareketlerle, aniden değil belli bir süreç içerisinde öldürme hali olarak tanımlanabilir.

YANGIN,  SU BASKINI,  TAHRİP,  BATIRMA veya BOMBALAMA ya da NÜKLEER,  BİYOLOJİK veya KİMYASAL SİLAH KULLANMAK SURETİYLE ÖLDÜRME (TCK Madde 82/1-c)

Maktulün; yangın çıkartılarak, bilerek su baskınına sebebiyet verilerek, bulunduğu yerin (örneğin evinin) yıkılarak, içinde bulunduğu yatın, teknenin, kayığın batırılarak, bomba atılarak veya bulunduğu yere bomba düzeneği kurularak veya nükleer, biyolojik, kimyasal silah kullanılarak öldürülmesi halinde bu madde uygulama alanı bulacaktır.

ÜSTSOY veya ALTSOYDAN BİRİNE ya da EŞ veya KARDEŞE KARŞI KASTEN ÖLDÜRME (TCK Madde 82/1-d)

TCK düzenlemesine göre üst soy değiminden anne, baba, büyükanne, büyükbaba ve geriye doğru akrabalar kastedilmektedir. Altsoy değiminden ise çocuk, torun, torun çocukları ve onların çocukları anlaşılmaktadır. Üvey anne, üvey baba ve üvey çocuklar, altsoy ve üstsoy olarak kabul edilmemektedir.

TCK düzenlemesinde eş deyiminden resmi nikahlı eş anlaşılmaktadır. Yargıtay, imam nikahlı eşten doğan çocuğu altsoy olarak kabul ederken, imam nikahlı eşin kendisini bu kapsamda değerlendirmemektedir.

Aynı anne ve babadan doğan veya ana bir baba ayrı ya da baba bir ana ayrı olan kişiler kardeş olarak kabul edilmektedir. Anne ve babanın evli olup olmamasının bir önemi yoktur.

Yukarıda sayılan tüm akrabalara karşı işlenen kasten öldürme suçlarında, TCK madde 82/1-d’ye göre nitelikli hal kapsamında ceza verilecektir.

ÇOCUĞA ya da BEDEN veya RUH BAKIMINDAN KENDİSİNİ SAVUNAMAYACAK DURUMDA BULUNAN KİŞİYE KARŞI KASTEN ÖLDÜRME (TCK Madde 82/1-e)

Tam ve sağ olarak doğmuş ve 18 yaşını doldurmamış herkes çocuktur. Aşırı yaşlılık, kendini savunamamaya sebebiyet veren uzuv kaybı, engel, ruhsal bir hastalık, alkol, uyuşturucu, narkoz gibi sebeplerle hareket edememe durumları beden veya ruh bakımından kendini savunamama halleridir. Bu kişilere karşı işlenen kasten öldürme suçu nitelikli hal kapsamında değerlendirilmektedir.

GEBE (HAMİLE) OLDUĞU BİLİNEN KADINA KARŞI KASTEN ÖLDÜRME   (TCK Madde 82/1-f)

Failin hamile olduğunu bildiği maktule karşı kasten öldürme suçunu işlemesi durumunda bu nitelikli hal oluşacaktır.

KİŞİNİN YERİNE GETİRDİĞİ KAMU GÖREVİ NEDENİYLE ÖLDÜRME   (TCK Madde 82/1-g)

Failin, kamu görevi yerine getiren kişiyi görevi sebebiyle kasten öldürmesi durumunda bu nitelikli hal oluşacaktır. Maktulün mutlaka devlet memuru olması gerekmez. Kamu görevlisi olmamasına rağmen kamu görevi ifa etmesi sebebiyle kamu görevlisi kabul edilen bir kişi de bu suçun maktulü olabilir. Örneğin mahkemede tanık olarak ifade veren kişi kamu görevi ifa ettiğinden, tanıklık yapması sebebiyle öldürülmesi halinde bu nitelikli hal oluşacaktır.

BİR SUÇU GİZLEMEK, DELİLLERİNİ ORTADAN KALDIRMAK veya İŞLENMESİNİ KOLAYLAŞTIRMAK ya da YAKALANMAMAK AMACIYLA ÖLDÜRME (TCK Madde 82/1-h)

Bir suçu gizlemek, suç delillerini ortadan kaldırmak, suçun işlenmesini kolaylaştırmak ya da işlediği suç sebebiyle yakalanmamak amacıyla kasten öldürme suçunun işlenmesi durumunda bu nitelikli hal oluşacaktır.

BİR SUÇU İŞLEYEMEMEKTEN DOLAYI DUYDUĞU İNFİALLE ÖLDÜRME (TCK Madde 82/1-i)

Failin işlemeyi düşündüğü bir suçu işleyemediği için duyduğu infialle (kızgınlıkla, içerlemeyle) kasten öldürme suçunu işlemesi durumunda nitelikli hal ortaya çıkacaktır. Hırsızlık suçunu işlemek için maktulün evine giren failin, fark edilmesi ve hırsızlık suçunu işleyememesi durumundan kaynaklı kızgınlık ile maktulü bıçaklaması sonucu maktulün ölümü, bu nitelikli hale örnek olarak gösterilebilir.

KAN GÜTME SAİKİYLE ÖLDÜRME (TCK Madde 82/1-j)

Kan gütme saikiyle kasten öldürme, failin maktulü öldürmesindeki motivasyonun sadece intikam almak olduğu durumlarda ortaya çıkacaktır. Yerleşik Yargıtay uygulamasına göre bu nitelikli halin uygulanabilmesi için önceki olay ölümle sonuçlanmalı, fail münhasıran kan gütme saikiyle öldürme eylemini gerçekleştirmeli, ölümle sonuçlanan önceki olaydaki failin mensup olduğu grup veya aileden birisi öç alma duygusuyla öldürülmeli ve önceki öldürme ile ikinci öldürme arasında kızgınlık ve öfkenin geçmesini sağlayacak bir zaman dilimi bulunmalıdır.

TÖRE SAİKİYLE ÖLDÜRME (TCK Madde 82/1-k)

Yargıtay uygulaması ve emsal kararlara göre, aile meclisi kararı olsun veya olmasın, aile onurunun zedelendiği iddiasıyla, bir kadının veya kadının cinsel ilişki olsun ya da olmasın birlikte olduğu (veya olduğu düşünülen) erkeğin öldürülmesi durumunda töre saikiyle kasten öldürme suçu oluşacaktır.

KASTEN ÖLDÜRME SUÇUNUN İHMALİ DAVRANIŞLA İŞLENMESİ NASIL OLUR ve CEZASI NEDİR?

Kasten öldürme suçunun ihmali davranışla işlenmesi, kasten öldürme suçunun bir nitelikli hali olmayıp farklı bir suç tipidir. TCK madde 83’e göre “Kişinin yükümlü olduğu belli bir icrai davranışı gerçekleştirmemesi dolayısıyla meydana gelen ölüm neticesinden sorumlu tutulabilmesi için, bu neticenin oluşumuna sebebiyet veren yükümlülük ihmalinin icrai davranışa eşdeğer olması gerekir.”

Failin kanundan veya sözleşmelerden doğan bir yükümlülüğünü yerine getirmemesi veya önceden gerçekleştirdiği bir davranışın başkalarının hayatı ile ilgili tehlikeli bir durum oluşturması halinde, ihmali davranış icrai davranışla eşdeğer kabul edilir.

İhmali davranışla ölüme neden olan fail hakkında, TCK madde 81 ve 82’deki düzenlemeler çerçevesinde cezalar verilebileceği gibi; temel ceza olan;

–           Ağırlaştırılmış müebbet yerine 20 yıldan 25 yıla kadar,

–           Müebbet yerine 15 yıldan 20 yıla kadar,

–           Diğer hallerde ise 10 yıldan 15 yıla kadar hapis cezasına hükmolunabilir.

Örneğin hayati öneme sahip ilaçları bulunan ve kendi sorumluluğunda olan bir hastaya, ilaçlarını zamanında vermeyerek ölümüne sebep olan bir hemşire hakkında bu madde uygulama alanı bulabilecektir. Yine çocuk bakıcısının çocuğa bakmak ve gözetmek yükümlülüğünü ihmal etmesi sonucu çocuğun ölmesi durumunda, illiyet bağı kurulduğu takdirde yine bu suçtan ceza verilebilecektir.

KASTEN ÖLDÜRME SUÇUNDA UZLAŞTIRMA, ŞİKAYET VE ZAMANAŞIMI DÜZENLEMELERİ NASILDIR?

UZLAŞTIRMA         : Uzlaştırma, fail ile mağdurun, soruşturma veya kovuşturma aşamasında, bir uzlaştırmacının yardımından faydalanarak, hukuka uygun bir edim karşılığında veya herhangi bir edim olmaksızın anlaşmasıdır. TCK madde 81-82 ve 83’de düzenlenen kasten öldürme suçu uzlaştırma kapsamında değildir.

ŞİKAYET                  : Kasten öldürme suçu şikayete tabi değildir. Yargı makamlarının suçu haber almaları halinde re’sen soruşturma ve kovuşturma yürütmeleri gerekmektedir.

ZAMANAŞIMI         : Kasten öldürme suçunun temel şeklinde dava zamanaşımı süresi 25, nitelikli hallerinde ise 30 yıldır.

KASTEN ÖLDÜRME SUÇU İLE İLGİLİ YARGITAY KARARLARI

TASARLAYARAK ÖLDÜRME

YARGITAY 1. CEZA DAİRESİ 2019/3776 Esas 2020/227 Karar

Dairemizin yerleşmiş uygulamalarına göre, “tasarlama” halinin kabulü için öldürme kararının şarta bağlı olmadan alınması, ruhsal dinginliğe ulaşıldığının kabulüne elverişli makul bir süre geçmesine karşın eylem kararlılığından dönülmemesi ve belli bir hazırlık yapılarak sebat ve ısrarla bir plan dahilinde öldürme fiilinin gerçekleştirilmesi gerekmekte olup, oluşa ve dosya kapsamına göre, sanığın, aralarında boşanma davası olup, bir süredir ayrı yaşadığı eşi maktul …’yi, olay günü görüşme bahanesi ile daha önce ortak ikamet ettikleri eve çağırarak, tabanca ile 4 kez ateş etmek suretiyle öldürdüğü olayda; sanığın suçu tasarlayarak işlediğine ilişkin delil bulunmadığı gözetilerek temel cezanın 5237 Sayılı TCK’nın 82/1-d maddesiyle belirlenmesi gerekirken yazılı şekilde TCK’nın 82/1-a,d maddesi gereğince cezalandırılması, BOZULMASINA…

YARGITAY 1. CEZA DAİRESİ 2019/3593 Esas 2019/5648 K.

Oluşa ve tüm dosya kapsamına göre; sanığın dayısı olan maktule, tespit edilemeyen bir nedenden dolayı husumet beslemeye başladığı ve maktulü öldürmeye karar verip fiilini gerçekleştirmek için, olaydan bir hafta önce av tüfeği satın aldığı, pazarcılık yapan dayısının pazarda tezgah kurmasını bekleyerek, olay günü tüfeğini yanına alarak pazara gittiği ve burada maktule önce yakın mesafeden bir el ateş edip sonra da iki el de bitişik atış yapmak suretiyle maktulü öldürdüğü olayda, sanığın olaydan önceki davranışlarından maktulü öldürmeye 7 günden fazla bir süre önce karar verdiği, geçen uzun süreye rağmen kararında sebat ederek eriştiği ruhi dinginliğe rağmen kararından dönmeyip, olay günü yaptığı plan doğrultusunda fiilini icra ettiği anlaşıldığından TCK’nın 82/1-a maddesi gereğince tasarlayarak kasten öldürme suçundan cezalandırılması gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde TCK’nın 81/1. maddesi uyarınca cezalandırılması suretiyle suçun nitelendirilmesinde yanılgıya düşülmesi, BOZULMASINA…

CANAVARCA HİSLE veya EZİYET ÇEKTİREREK ÖLDÜRME           

YARGITAY 1. CEZA DAİRESİ 2019/3877 Esas 2020/67 Karar

Sanığın, maktullerin kendisine bilezik ve altınları vermemesinin yarattığı kızgınlık sonucu, babasının kafasına sarımsak ezmeye yarayan cisimle vurup, sonra boğazını sıkarak; annesini ise eline geçirdiği tülbent ile boğazını sıkarak öldürdüğü olayda, suçun canavarca his ile veya eziyet çektirerek işlenmesi halinin varlığını gösteren kesin ve yeterli kanıt bulunmadığı anlaşıldığı halde, 5237 Sayılı TCK’nın 82. maddesinin 1. fıkrasının b bendinin uygulanmaması gerektiğinin düşünülmemesi, BOZULMASINA

YARGITAY 1. CEZA DAİRESİ 2019/658 Esas 2019/1864 Karar

Sanığın, maktul …’ı öldürme kastına yönelik çok sayıda bıçak darbesi vurmak şeklindeki eylemlerinin, otopsi raporunda belirtilen yaraları meydana getirmesinin, canavarca hisle veya eziyet çektirerek öldürme amacı güttüğünü tek başına ortaya koymayacağı gibi, bu amaçla hareket ettiğine yönelik dosyada kesin ve inandırıcı kanıt bulunmadığı anlaşıldığından, sanığın eylemine uyan TCK’nın 81. maddesi gereğince cezalandırılması yerine, suç vasfında yanılgıya düşülerek, canavarca hisle veya eziyet çektirerek öldürmek suçundan cezalandırılmasına karar verilmesi, BOZULMASINA…

YANGIN ÇIKARTMAK SURETİYLE ÖLDÜRME

YARGITAY 1. CEZA DAİRESİ 2009/4302 Esas 2010/7086 Karar

Oluşa ve dosya içeriğine göre; sanığın bir miktar alkol aldıktan sonra köydeki bakkal ve birahanenin kapanması nedeniyle içki kullandığını bildiği yalnız olarak yaşamakta olan maktulün evine giderek kendisinden içki almak istediği, alkollü olan maktulün sanığa küfür ettiği, sanığın dışarı çıktığı, bir süre sonra tekrar maktulün evine geldiği, açık olan kapıdan içeriği girdiği, maktulün uyumakta olduğunu görünce evin içinde bulunan eşyaları ateşe vererek yaktığı, çıkan yangın sonucu maktulün yanarak öldüğü, maktule ait evin de tamamen yandığı olayda; sanığın fiilinin sonuçlarını bilerek ve isteyerek hareket ettiği, olayda olası kast hükümlerinin uygulanma yeri bulunmadığı, sanığın uyumakta olan ve kendisini savunamayacak durumda bulunan maktulü doğrudan kastla yangın çıkarmak suretiyle öldürdüğü anlaşıldığı halde, bu suçtan 5237 sayılı TCK’nın 82/1-c,e,29,62 maddeleri uyarınca cezalandırılması gerekirken, olası kastla öldürme suçundan 5237 sayılı TCK’nın 81/1, 21/2, 29, 62 maddeleri ile yazılı şekilde uygulama yapılması, BOZULMASINA…

ÜSTSOY-ALTSOY, EŞ veya KARDEŞE KARŞI ÖLDÜRME

YARGITAY 1. CEZA DAİRESİ 2008/9155 Esas 2009/5687 Karar

Sanık hakkında kayınpederi olan maktul Mehmet’i öldürme suçundan hüküm kurulurken, yasal sonucu itibariyle lehe olan 5237 sayılı TCK’nın 81/1 maddesi uyarınca hüküm kurulması gerekirken, 5237 sayılı Yasa’nın 82/1-d maddesi uyarınca hüküm kurulmak suretiyle fazla ceza verilmesi, BOZULMASINA…

YARGITAY 1. CEZA DAİRESİ 2011/93 Esas 2011/1491 Karar

Oluşa ve dosya kapsamına göre; sanığın, 27.5.2003 tarihinde doğum yaptığı, Taha Yasin adı verilen maktul bebeğin 23.9.2003 tarihinde morarma ve rahat nefes alamama şikayetleri sebebiyle hastaneye götürüldüğü, kafa travmasına bağlı olarak kafa içinde bilateral frontoparietal effüzyon ve sağ parietal kontüzyonel kanama teşhisi sebebiyle taburcu edildiği, 23.10.2003 tarihine kadar hastanede tedavi gördüğü, maktulün 25.10.2003 tarihinde tekrar hastaneye ağır ishal sebebiyle yatırıldığı, sanık refakatinde hastanede tedavi gördüğü sırada 28.10.2003 tarihinde kafasında şişlik, sağ göz çevresinde ve her iki göz çevresinde morarma tespit edildiği, yapılan tetkikler sonucunda sağ frotnoparietal bölgede şüpheli fraktür izlendiği, 30.10.2003 tarihinde çekilen bilgisayarlı tomografi sonucunda ise sağ parietal ve her iki oksipital kemikte fraktür, sol frontal kemik vertekste kemik defekti ve ayrıca vücudun çeşitli bölgelerinde morluklar ile birlikte kafasında şekil bozukluğu ve travma düşündürecek bulgular saptandığı, maktulün kafa travmasına bağlı olarak tedavisinin devam ettiği, ancak yapılan operasyonlara rağmen kurtarılamayarak 6.5.2004 tarihinde hayatını kaybettiği, sanığın, maktul bebeğin kafasının beşiğe sıkıştığını, kendisini darp etmediğini belirttiği olayda, ölümün kafa travmasına bağlı kafatası çökme kırığı ve beyin kanamasına yönelik ameliyat sonrası beklenebilir komplikasyonlardan ileri geldiğine, 6.10.2003 tarihli kafa travmasının hayati tehlike oluşturur nitelikte olmakla birlikte çocuğun bundan sonra en az bir kez daha hayati tehlike oluşturur nitelikte travmaya maruz kaldığına, kafatası ve kafa içi değişimlerin niteliklerine göre çocuğun maruz kaldığı künt kafa travmalarının basitçe düşmekle olamayacağına, sert ve künt bir cismin doğrudan vurulmasıyla yada çocuğun şiddetle düşürülmesi veya başının sert bir zemine şiddetle çarptırılması sonucu meydana gelebilecek nitelikte olduğuna ilişkin Adli Tıp Kurumu 1. İhtisas Kurulu’nun 24.7.2006 tarihli raporu dikkate alındığında, sanığın öldürme kastı eylemlere bağlı olarak ortaya çıktığı halde, yaşı küçük çocuğunu öldürme suçundan, TCK’nın 82/1-d-e, 62 maddeleri gereğince cezalandırılması yerine; aynı yasanın TCK 87/4 maddesi gereğince hüküm kurulması, BOZULMASINA…

ÇOCUK ÖLDÜRME

YARGITAY 1. CEZA DAİRESİ 2011/93 Esas 2011/1491 Karar

Nüfus kaydına göre 09.01.1991 doğumlu olup, suç tarihinde 18 yaşından küçük gözüken maktülün, Adli Tıp Kurumu Morg İhtisas Dairesince yapılan otopsi sırasında görünüşüne göre 20-25 yaşlarında olduğunun belirlenmesi ve sanık müdafiinin de maktülün yaşının tespiti yönünde inceleme yapılmasını istemesi karşısında; maktülün doğum tutanağı getirtilip, resmi bir kurumda doğup doğmadığı araştırıldıktan sonra gerçek yaşının tespitine yönelik inceleme yapılması ve 5237 sayılı TCK’nın 6/1-b maddesi uyarınca suç tarihinde “çocuk” olup olmadığı tespit edilerek, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun değerlendirilmesi gerekirken yazılı şekilde eksik inceleme ile hüküm kurulması, BOZULMASINA…

BEDEN VEYA RUH BAKIMINDAN KENDİNİ SAVUNAMAYACAK KİŞİYİ ÖLDÜRME

YARGITAY 1. CEZA DAİRESİ 2008/2504 Esas 2012/662 Karar

Oluşa ve dosya içeriğine göre; sanığın, akıl hastası olup, ruhsal açıdan kendisini savunamayacak durumda bulunan kardeşi mağdur Aytekin’in, yüz, gövde, sağ ve sol kol bölgelerine çok sayıda bıçak darbesi vurarak yaraladığı, göbeğin yaklaşık 5 cm üzerindeki ve göbeğin yaklaşık 12 cm yukarısındaki kesici delici alet yaralarının batına, sol ön aksiler çizginin arkus costrumu kestiği yerin hemen üzerindeki aralarında 2 cm. aralık bulunan üç adet kesici delici alet yaralarından ortadakinin toraksa ve diafragmayı 3 cm. rüptüre edip batına, diğer iki yaranın ise batına nafiz olduğu, mağdurun bu yaralanma nedeniyle yaşamsal tehlike geçirdiği olayda; sanığın eylemi ile açığa çıkan kastının öldürmeye yönelik olup, öldürmeye teşebbüs suçundan cezalandırılması gerektiği gözetilmeksizin, suç niteliğinde hata edilerek silahla etkili eylem suçundan yazılı şekilde hüküm kurulması, BOZULMASINA…

YARGITAY 1. CEZA DAİRESİ 2009/9211 Esas 2012/1570 Karar

Sanığın, uyku halinde olup beden veya ruh bakımından kendisini savunamayacak durumda bulunan eşini öldürdüğü anlaşılmakla, 5237 sayılı TCK’nın 82. maddesinin 1. fıkrasının “d” bendi yanında “e” bendi uyarınca de hüküm kurulması gerektiğinin düşünülmemesi, BOZULMASINA…

GEBE (HAMİLE) OLDUĞU BİLİNEN KADINI ÖLDÜRME

YARGITAY 1. CEZA DAİRESİ 2018/767 Esas 2018/3001 Karar

Suça sürüklenen çocuk …’nın otopsi raporuna göre 16-20 haftalık gebe olduğu anlaşılan maktul …’in hamile olduğunu bildiği hususunda her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı delil bulunmadığı dikkate alınarak hakkında kasten öldürme suçundan TCK’nın 81. maddesi gereğince hüküm kurulması yerine, yazılı şekilde suçun nitelendirilmesinde yanılgıya düşülerek gebe olduğu bilinen kadına karşı öldürme suçunu düzenleyen aynı Kanunun 82/1-f maddesi uyarınca hüküm kurulması, BOZULMASINA…

YARGITAY 1. CEZA DAİRESİ 2008/10901 Esas 2009/293 Karar

Sanığın, maktulenin kaldığı odaya girerek ailenin namusunu kurtarmak (töre) saikiylehamile olduğunu ve doğumuna az bir süre kaldığını bildiğiuyumakta olan maktuleye bıçakla, dördü ayrı ayrı öldürücü olmak üzere, dokuz ayrı yerinden vurarak tasarlayarak öldürdüğü anlaşıldığına göre; sanığın eyleminin 5237 sayılı TCK’nın 82/1-a, e, f, k maddesi kapsamında değerlendirilmesi gerekir. BOZULMASINA…

YERİNE GETİRDİĞİ KAMU GÖREVİ SEBEBİYLE ÖLDÜRME

YARGITAY 1. CEZA DAİRESİ 2010/4034 Esas 2010/6445 Karar

Devlet memuru sayılan avukatı görevinden dolayı görevi sırasında öldürmek suçunun 5237 sayılı TCK’daki karşılığının 82/1-g maddesindeki ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası olduğunun gözetilmemesi, BOZULMASINA…

SUÇU GİZLEMEK, DELİLLERİ ORTADAN KALDIRMAK, İŞLENMESİNİ KOLAYLAŞTIRMAK, YAKALANMAMAK İÇİN ÖLDÜRME

YARGITAY CEZA GENEL KURULU 2011/1-113 Esas 2011/207 Karar

Anılan bentte, “amaç suç” açısından belirli bir suç açıkça öngörülmediğinden, bileşik suç söz konusu değildir. Fail, diğer suçu gizlemek, işlenmesini kolaylaştırmak, yakalanmamak veya diğer suçun delillerini ortadan kaldırmak için birini öldürürse, amaç suç bağımsızlığını korur. Bu halde fail, her bir suçtan ayrı ayrı cezalandırılır. Bu bendin uygulanabilmesi için, amaç suçun tamamlanması gerekmediği gibi, suçun teşebbüs derecesinde, hatta hazırlık hareketleri aşamasında kalmış olmasının da önemi yoktur. Failin öldürme eylemini, “amaç” suçu gizlemek, suçun işlenmesini kolaylaştırmak, delillerini ortadan kaldırmak veya yakalanmamak için gerçekleştirilmesi yeterlidir.

BİR SUÇU İŞLEYEMEMEKTEN DUYULAN İNFİALLE ÖLDÜRME

YARGITAY 1. CEZA DAİRESİ 2019/931 Esas 2019/3558 Karar

Üçüncü kişiler adına tehdit ve zorlama yoluyla aralarında herhangi bir hukuki ilişki bulunmayan maktul ve ailesinden alacak tahsil etmeye çalışan sanıkların, yağmaya teşebbüs suçundan ayrı ayrı cezalandırılmaları yerine delillerin takdirinde yanılgıya düşülerek sanıkların beraatlarına karar verilmesi isabetsizdir. Maktulü olay yerine getirip fiili hakimiyetleri altına alan tüm sanıkların, “fail” sıfatıyla ve yağma suçunu işleyememekten dolayı duydukları infialle fiillerini işledikleri anlaşıldığı halde, sanıkların TCK’nın 37. maddesi delaletiyle 82/1-i maddesiyle cezalandırılmaları gerekir. BOZULMASINA…

KAN GÜTME SAİKİYLE ÖLDÜRME

YARGITAY 1. CEZA DAİRESİ 2016/5566 Esas 2018/1866 Karar

Önceki davada mağdur sanık …’nin olayın sanığı olduğu anlaşılmakla, Yargıtay’ın yerleşmiş ve süreklilik kazanmış uygulamalarına göre, “öldürenin öldürülmesi” hallerinde kan gütme saikinin geçerli olamayacağı dikkate alınmaksızın, 09.03.1993 tarihinde yaşanan ve mağdur …’nin de sanık olarak içinde yer aldığı olayın meydana getirdiği hiddetin etkisi ile tahrik altında suç işleyen sanıklar hakkında haksız tahrik altında kasten öldürmeye teşebbüs suçundan hüküm kurulması gerekirken, yazılı şekilde TCK’nın 82/1-j, 35 maddelerinde düzenlenen kan gütme saiki ile öldürmeye teşebbüs suçundan hüküm kurulması, BOZULMASINA…

YARGITAY 1. CEZA DAİRESİ 2008/9284 Esas 2009/4026 Karar

2001 yılında maktul Ali’nin oğlu Adem’in sanığın amcası Fahrettin’i öldürmesi üzerine, sanığın amcasının öldürülmesi olayına hiçbir şekilde katılmayan maktul Ali ile onun dayısının oğlu maktul Burhanettin’i, sadece amcasının öldürülmesi olayının intikamını almak için tabanca ile ateş ederek öldürdüğü olayda, sanığın maktulleri amcasının intikamını almak düşüncesi ve bir görevi yerine getirdiği inancı ile münhasıran kan gütme saiki ile öldürdüğü ve maktulleri öldürmesi için ortada başkaca hiçbir neden bulunmadığından maktul Burhanettin’e yönelik eylemin de kan gütme saikiyle işlendiği anlaşıldığı halde, 5237 sayılı TCK’nın 82/1-j maddesi kapsamında kan gütme saikiyle öldürme suçu yerine, suç vasfında yanılgıya düşülerek kasten insan öldürme suçundan yazılı şekilde karar verilmesi, BOZULMASINA…

TÖRE SAİKİYLE ÖLDÜRME

YARGITAY 1. CEZA DAİRESİ 2017/2579 Esas 2019/2384 Karar

Oluşa ve tüm dosya kapsamına, tanıklar …… ile müştekiler …… ve …’ün beyanlarına göre; maktulün olaydan önce belirlenemeyen bir kişiden hamile kaldığı, olayın ortaya çıkması üzerine, maktulün annesinin hamile kaldığı kişiyi bulup evlendirme çabasına girdiği, sonuç alınamaması ve akrabaları olan sanıkların durumu öğrenmesi üzerine, maktulün akıbeti hakkında karar verilmek üzere aile ve akrabalarının toplanarak durumu görüştükleri, sanıklar …, …, … ve …’nin, maktulün öldürülmesini istedikleri, ancak; maktulün kardeşleri ve annesinin karşı çıkması üzerine maktulün,…’da ikamet eden tanık …’un evine yerleştirildiği, bir süre burada kaldıktan sonra, sanıkların giderek maktulü oradan aldıkları, arabayla köye getirdikten sonra, öldürerek kuyuya attıkları anlaşılan olayda … maktulün, tasarlanarak, töre saikiyle ve gebe olduğu bilinerek öldürüldüğünün anlaşılması karşısında, sanıkların baştan itibaren karar ve icra süreçlerine katılarak fiil üzerinde hakimiyet kurdukları anlaşıldığından, her bir sanığın TCK’nın 37/1, 82/1-a-f-k maddeleri uyarınca ayrı ayrı cezalandırılmaları yerine oluşa uygun düşmeyen gerekçelerle beraatlerine karar verilmesi, BOZULMASINA…

Av. Arb. Onur GÜNEŞ

Detaylı bilgi ve sorularınız için iletişime geçiniz.