İnsan Ticareti suçu, Türk Ceza Kanunu’nun 80. maddesinde düzenlenmiş olup, ağır ceza mahkemelerinin görev alanına giren bir suçtur.

TCK Madde 80’e göre, Zorla çalıştırmak, hizmet ettirmek, fuhuş yaptırmak veya esarete tâbi kılmak ya da vücut organlarının verilmesini sağlamak maksadıyla tehdit, baskı, cebir veya şiddet uygulamak, nüfuzu kötüye kullanmak, kandırmak veya kişiler üzerindeki denetim olanaklarından veya çaresizliklerinden yararlanarak rızalarını elde etmek suretiyle kişileri ülkeye sokan, ülke dışına çıkaran, tedarik eden, kaçıran, bir yerden başka bir yere götüren veya sevk eden ya da barındıran kişi bu suçun faili olacaktır. İnsan Ticareti suçu kasten işlenebilecek bi suç olup suçun işlenmesinde failin kastı, göçmen kaçakçılığı suçundaki gibi salt doğrudan veya dolaylı maddi mefaat elde etmek değil, maddi menfaati de içerecek şekilde zorla çalıştırmak, fuhuş yaptırmak veya esarete tabi kılmak ya da vücut organlarının verilmesini sağlamaktır.

İNSAN TİCARETİ SUÇUNUN CEZASI NEDİR?

TCK Madde 80/1’e göre insan ticareti suçunda fail hakkında öngörülen ceza 8 yıldan 12 yıla kadar hapis ve onbin güne kadar adli para cezasıdır.

Mağdurun, insan ticareti suçuna rıza göstermesinin hukuki bir geçerliliği yoktur. Zorla çalıştırmak, fuhuş yaptırmak veya esarete tabi kılmak ya da vücut organlarının verilmesini sağlamak maksadıyla suçu oluşturan fiiller işlendiği takdirde mağdurun rızası olsa dahi kanun koyucu bu rızanın geçerli olmayacağını açıkça ifade etmiştir.

18 yaşından küçüklere karşı tehdit, baskı, cebir veya suç için öngörülen diğer araç fiiller gerçekleştirilmemiş olsa bile, bu kişilerin insan ticareti kastı ile tedarik edilmeleri, kaçırılmaları, bir yerden diğer bir yere götürülmeleri veya sevk edilmeleri veya barındırılmaları durumunda da fail hakkında 8 yıldan 12 yıla kadar hapis ve onbin güne kadar adli para cezasına hükmolunacaktır.

Suçun bir tüzel kişi faaliyeti çerçevesinde işlenmiş olup olmamasına bakılmaksızın, tüzel kişinin suça herhangi bir biçimde karışması durumunda ilgili tüzel kişi hakkında tüzel kişilere mahsus güvenlik tedbirleri uygulanacaktır. Tüzel kişiler hakkında uygulanacak güvenlik tedbirleri, Türk Ceza Kanunu’nun 60. Maddesinde tüzel kişiye verilen iznin iptali ve müsadere olarak düzenlenmiştir.  

İNSAN TİCARETİ SUÇUNDA UZLAŞTIRMA, ŞİKAYET SÜRESİ VE ZAMANAŞIMI DÜZENLEMELERİ NASILDIR?

İnsan ticareti suçu uzlaştırmaya tabi bir suç değildir.

İnsan ticareti suçu şikâyete tabi bir suç değildir. Yargı makamlarının suçu haber almaları halinde re’sen soruşturma ve kovuşturma yürütmeleri gerekmektedir. Mağdurun şikayetten vazgeçmesi durumu kamu davasının açılmasına, açılmış bir davanın da devam etmesine engel değildir. Bununla birlikte insan ticareti suçunun olağan dava zamanaşımı süresi 15 yıl olduğundan bu süre zarfında şikayet yapılmadığı takdirde fail hakkında soruşturma yapılmaz. 15 yıllık süre failin ve fiilin öğrenildiği tarihte başlamaktadır.

İNSAN TİCARETİ İLE GÖÇMEN KAÇAKÇILIĞI SUÇLARI ARASINDAKİ FARK NEDİR?

Göçmen kaçakçılığı suçunda failin temel saiki doğrudan veya dolaylı olarak maddi menfaat elde etmektir. İnsan ticareti suçunda ise fail maddi menfaat olsun veya olmasın suçun mağdurunu zorla çalıştırmayı, hizmet ettirmeyi, fuhuş yaptırmayı, esarete tabi kılmayı veya vücut organlarının verilmesini sağlamayı amaçlamaktadır.

Göçmen kaçakçılığında mağdurun fiile rızası vardır. İnsan ticareti suçunda ise rızanın varlığı hukuki sonuç doğurmaz. Zira fail, ya mağdurun rızasını sakatlamaya yönelik eylemde bulunmakta ya da rızası olmadığı halde cebir, tehdit, baskı, şiddet, nüfuz kullanma gibi yöntemlerle suçu icra etmektedir.

İNSAN TİCARETİ SUÇU İLE İLGİLİ YARGITAY KARARLARI

ÜLKEDE KALMALARINI SAĞLAMA YOLUYLA  GÖÇMEN KAÇAKÇILIĞI

YARGITAY 18. CEZA DAİRESİ 2017/7276 Esas 2018/7112 Karar

Suç tarihi itibariyle ülkede yasal olarak bulunmaları mümkün olmayan Suriyeli göçmenlerin, sanık tarafından herhangi bir yetkili makama bildirimde bulunulmaksızın, uzunca bir süre çalıştırmaları ve barındırılmaları suretiyle atılı göçmen kaçakçılığı suçunun gerçekleştiği, suç tarihinden sonra Suriyeli göçmenler hakkında yapılan bir takım yasal düzenlemeler uyarınca, bu göçmenlere geçici koruma statüsü tanınmasının, geriye dönük olarak sanığın eylemini suç olmaktan çıkarmayacağı anlaşılmakla, Yerel Mahkemenin, “sanığın, Suriyeli göçmenleri yanında çalıştırması şeklindeki eylemiyle maddi menfaat elde etmek maksadıyla yasal olmayan yollardan ülkeye giren Suriyeli göçmenlerin yasal olmayan yollardan ülkede kalmalarına imkan sağladığı ve bu şekilde üzerine yüklenen suçu işlediği sabit görülerek” şeklindeki gerekçeyle verdiği karar yerinde görülmüştür.

YETERSİZ GEREKÇE İLE GÖÇMEN KAÇAKÇILIĞI SUÇUNDAN CEZA VERİLMESİ

YARGITAY 18. CEZA DAİRESİ 2018/7109 Esas 2019/8249 Karar

Sanığın aşamalardaki diğer sanıkları tanımadığına ve kimliğini kaybettiğine yönelik savunmaları, sanığın diğer sanık ile yaptığı belirtilen telefon görüşmesine dair TAPE kaydında sanığın huduttan Van’a kaça getirdiğini sorduğunda ilgilinin fiyat söylediğinin anlaşılması karşısında, anılan görüşmeye ilişkin sanıkların beyanları alınıp, mümkün olması halinde sanığın olay tarihinde bulunduğu baz istasyonları tespit edilerek, sanığın göçmen nakline ilişkin yapılan pazarlık sonrasında atılı suça iştirak edip etmediği tartışılıp, sonucuna göre hukuki durumun tayini gerekir.

Sanığın atılı suçu işlemediğine yönelik savunmaları karşısında; dosya içerisindeki TAPE kayıtları irdelenerek sanığın suçun işlenmesine katılıp katılmadığı gerekçede tartışılıp, ne şekilde göçmen kaçakçılığı suçunu işlediği Yargıtay denetimine olanak verecek şekilde açıklanmadan, yetersiz gerekçe ile sanığın mahkumiyetine karar verilmesi hatalıdır. Açıklanan nedenlerle kararın bozulması gerekir.

GÖÇMEN KAÇAKÇILIĞI SUÇUNDA MÜŞTEREK FAİLLİK

YARGITAY CEZA GENEL KURULU 2016/18-1174 Esas 2019/378 Karar

Sanığın, yasa dışı yollarla ülkeye sokulan göçmenlerin ülke içinde bir yerden başka bir yere nakledilmeleri hususunda inceleme dışı sanıklardan… ile irtibat halinde olması ve suçun işlenişi sürecinde üstlendiği rol gereği göçmenlerin yol güzergahında önceden belirlenen noktalardan alınmasının teminine yönelik olarak kendi aralarındaki iş bölümü çerçevesinde koordineli bir şekilde hareket ederek göçmenlerin ülkede kalmalarına imkân sağlaması ve bu suretle inceleme dışı sanıklar ile birlikte, eylem üzerinde ortak hâkimiyet kurulmak suretiyle göçmen kaçakçılığı suçunun işlenişine katkıda bulunması karşısında atılı suça TCK’nın 37. maddesi anlamından müşterek fail olarak iştirak ettiğinin kabulü gerekmektedir.

Av. Arb. Onur GÜNEŞ

Detaylı bilgi ve sorularınız için iletişime geçiniz.