Cinsel saldırı suçu, Türk Ceza Kanunu’nun “Cinsel Dokunulmazlığına Karşı Suçlar” bölümünde ve 102. maddesinde düzenlenmiştir. Cinsel saldırı suçu eski TCK dönemindeki ifadeler ile ırza tasaddi (sataşma), ırza geçme ve sarkıntılık suçlarını kapsamaktayken yürürlükte bulunan TCK’da basit cinsel saldırı, sarkıntılık, nitelikli cinsel saldırı (tecavüz) suçlarını kapsamaktadır.

Cinsel saldırı suçunun faili veya mağduru erkek veya kadın olabilir. Suçun mutlaka bir erkek tarafından işlenmesi veya mağdurun mutlaka kadın olması gerekmez.

Çocuklar cinsel saldırı suçunun faili olabilir fakat mağduru olamaz. Çocuğa karşı işlenen cinsel suçlar, olayın özelliğine göre çocuğun cinsel istismarı, reşit olmayanla cinsel ilişki veya cinsel taciz suçudur.

CİNSEL SALDIRI SUÇUNDA GÖREVLİ MAHKEME HANGİSİDİR?

Suçun TCK madde 102/1’deki basit cinsel saldırı ve sarkıntılık olarak adlandırılan halleri ASLİYE CEZA, sonraki fıkralarda düzenlenen nitelikli halleri ise AĞIR CEZA mahkemelerinin görev alanına girmektedir.

BASİT CİNSEL SALDIRI SUÇU NEDİR? (TCK Madde 102/1, 1. cümle)

Öğretide basit cinsel saldırı suçu olarak adlandırılan suç, fail tarafından mağdura karşı cinsel arzuları tatmin amacıyla, sarkıntılık düzeyini aşan fakat nitelikli cinsel saldırı (vücuda organ veya sair cisim sokma, tecavüz) boyutuna ulaşmayan fiziki müdahalelerdir.

SARKINTILIK SUÇU NEDİR? (TCK Madde 102/1, 2.cümle)

Sarkıntılık suçu, basit cinsel saldırı suçundaki fiziksel müdahale, cinsel arzu tatmini gibi unsurları taşımakla birlikte, fail tarafından gerçekleştirilen fiziksel müdahalenin anlık, devamlılık arz etmeyen hareketler olması durumunda karşımıza çıkmaktadır.

Şüphesiz ki her somut olayda fail tarafından gerçekleştirilen fiilin basit cinsel saldırı mı yoksa sarkıntılık suçunu mu oluşturacağı ayrı ayrı değerlendirilmelidir. Bununla birlikte Yargıtay tarafından verilen kararlar bir çerçeve oluşturmaya yetecek düzeydedir.

Örneğin failin, mağdurun saçını tutum kendisine çekmesi, kalçasını sıkması, cinsel amaçla yanağından öpmesi, yanaşarak belinden sarılması, omzundan çekerek öpmeye çalışması gibi anlık, devamlılık arz etmeyen, kesiklik gösteren fiiller Yargıtay tarafından sarkıntılık suçu kapsamında değerlendirilmiştir.

NİTELİKLİ CİNSEL SALDIRI (TECAVÜZ) SUÇU NEDİR? (TCK Madde 102/2)

Nitelikli cinsel saldırı suçu, vücuda organ veya sair cisim sokularak gerçekleştirilen cinsel saldırıdır. Buradaki organ ifadesinden yalnızca cinsel organ değildir, mağdurun vücut boşluğuna girebilecek parmak, el gibi organlar da kastedilmektedir.  

Yukarıda açıklanan diğer suçlardan farklı olarak failin, cinsel arzularını tatmin amacıyla suçu işlemesi gerekmez. Ancak yine de hareketin cinsel bir izlenim taşıması gerekir. Mağdurun kulağına veya burnuna parmak sokmak suretiyle gerçekleştirilen eylem nitelikli cinsel saldırı olarak değerlendirilmeyecektir. Ancak cinsel izlenim bırakabilecek şekilde mağdurun ağzına parmak veya el sokma şeklinde gerçekleşecek fiil bu suçu oluşturacaktır.

Nitelikli cinsel saldırı suçunda, süreklilik, devamlılık, ani veya kesintili gibi kavramlar tartışılmaz. Cinsel izlenim taşıyan hareketlerle, kısmen de olsa mağdurun vücut boşluğuna organ veya sair cisim sokulması durumunda suç oluşur.

CİNSEL TACİZ SUÇU NEDİR (TCK Madde 105)

Her ne kadar sitemizde cinsel taciz suçu ile ilgili ayrı bir başlık açılmış olsa da, basit cinsel saldırı, sarkıntılık ve cinsel taciz kavramlarının karışabilmesi sebebiyle, cinsel saldırı suçu başlığı altında da cinsel taciz suçu ile ilgili bilgi vermek gerekmektedir.

Cinsel taciz suçunda fail, cinsel arzu tatmini amacıyla hareket etmektedir. Bu yönüyle cinsel taciz suçu, basit cinsel saldırı ve sarkıntılık suçlarına benzemektedir. Bununla birlikte cinsel taciz suçunda fiziksel müdahale bulunmamaktadır. Fiziksel müdahale olması durumunda ilk etapta basit cinsel saldırı ve sarkıntılık suçları düşünülmelidir.

Cinsel taciz suçunun en çok görülen biçimi halk arasında “laf atma” olarak da ifade edilen sözlü müdahaledir. Cinsel arzu tatmini amacıyla fail tarafından mağdura sözlü olarak müdahalede bulunulması, failin sarf ettiği kelimelerin veya çıkardığı seslerin cinsel bir motif taşıması gerekmektedir. Cinsel taciz suçu sözlü olarak işlenebileceği gibi yazılı olarak da işlenebilir. Örneğin mektup, mesaj gibi araçlarla da fail bu suçu işleyebilir. Ayrıca cinsel bir arzu tatmini sebebiyle bıyık bükmek, el kol hareketi yapmak, cinsel organını göstermek şeklindeki fiiller de sözlü veya yazılı olmasalar bile cinsel taciz suçunu oluşturur.

CİNSEL SALDIRI SUÇUNUN TEMEL ŞEKLİNİN CEZASI NEDİR?

Cinsel saldırı suçunun temel şeklinin cezası TCK madde 102/1, 1. cümlede ifade edilmiştir. Buna göre basit cinsel saldırı suçunda mağdurun şikayeti üzerine fail hakkında 5 yıldan 10 yıla kadar hapis cezasına hükmolunacaktır.

CİNSEL SALDIRI SUÇUNUN NİTELİKLİ HALLERİ ve VERİLECEK CEZALAR NELERDİR.

  • Cinsel saldırı suçunun daha az cezayı gerektiren nitelikli hali olan sarkıntılık suçu, TCK madde 102/1, 2. cümlede ifade edilmiştir. Buna göre cinsel saldırı fiilinin sarkıntılık düzeyinde kalması halinde fail hakkında 2 yıldan 5 yıla kadar hapis cezası verilecektir.

Cinsel saldırı suçunun diğer nitelikli halleri daha fazla cezayı gerektiren nitelikli hallerdir.

–           Cinsel saldırı suçunun vücuda organ veya sair cisim sokulmak suretiyle (tecavüz suçu) gerçekleştirilmesi durumunda 12 yıldan az olmamak üzere hapis cezasına hükmolunur. Bu fiilin eşe karşı işlenmesi halinde fail hakkında soruşturma ve kovuşturma yapılması için mağdurun şikayeti gerekmektedir. (TCK Madde 102/2)

–           Cinsel saldırı suçunun aşağıda belirtilen diğer nitelikli halleri için öncelikle suçun işleniş şekline göre ceza belirlenir. Suçun basit cinsel saldırı, sarkıntılık veya nitelikli cinsel saldırı (tecavüz suçu) hallerine göre belirlenen ceza aşağıdaki nitelikli hallerin varlığı halinde yarı oranında arttırılır.

           Cinsel saldırı suçunun beden veya ruh bakımından kendisini savunamayacak durumda olan kişiye karşı işlenmesi, (TCK Madde 102/3-a),

Aşırı yaşlılık, kendini savunamamaya sebebiyet veren uzuv kaybı, engel, ruhsal bir hastalık, alkol, uyuşturucu, narkoz gibi sebeplerle hareket edememe durumları beden veya ruh bakımından kendini savunamama halleridir. Bu kişilere karşı işlenen basit cinsel saldırı, sarkıntılık veya nitelikli cinsel saldırı (tecavüz) suçları cezayı artıran nitelikli hal olarak sayılmıştır.

–           Kamu görevinin, vesayet veya hizmet ilişkisinin sağladığı nüfuz kötüye kullanılmak suretiyle, (TCK Madde 102/3-b),

Suçun işlenmesini kolaylaştıracak nitelikte kamu veya özel sektördeki nüfuzun kullanılması durumunda da bu nitelikli hal oluşmaktadır. İşten çıkarma, işe alma, sosyal hakları belirleme yetkisine sahip yönetici tarafından, mağdurun direncinin bu suretle kırılması sonucu cinsel saldırı fiilinin işlenmesi bu nitelikli hale örnek gösterilebilir. Suç anında fail ile mağdur arasında iş ilişkisinin devam ediyor olması gerekmektedir.

–           Üçüncü derece dâhil kan veya kayın hısımlığı ilişkisi içinde bulunan bir kişiye karşı ya da üvey baba, üvey ana, üvey kardeş, evlat edinen veya evlatlık tarafından, (TCK Madde 102/3-c)

Akrabalık ilişkisinin mağdurun direncinin kırılmasında kolaylık sağlayacağı durumlar da kanun koyucu tarafından nitelikli hal kabul edilmiştir. Buna göre üçüncü derece dahil kan ve kayın hısımlığı ilişkisi bulunan fail tarafından mağdurun bu suretle direnci kırılarak suçun işlenmesi halinde verilecek ceza arttırılacaktır.

–           Silahla veya birden fazla kişi tarafından birlikte, (TCK Madde 102/3-d)

Silahla veya birden fazla kişi tarafından birlikte suçun işlenmesi halinde de verilecek ceza arttırılmaktadır. Silah ifadesi, TCK madde 6’da detaylı olarak tanımlanmıştır. Buna göre sadece ilk akla gelen tabanca veya bıçak gibi öldürücü silahlar değil, sopa, demir çubuk veya objektif olarak silah olarak kullanılabilecek her türlü alet, silah olarak değerlendirilmelidir. Silahın mutlaka olay sırasında çıkartılmış olması gerekmez, teşhir edilmesi de yeterlidir.

–           İnsanların toplu olarak bir arada yaşama zorunluluğunda bulunduğu ortamların sağladığı kolaylıktan faydalanmak suretiyle, (TCK Madde 102/3-e)

İnsanların toplu olarak birlikte yaşamak durumunda olduğu cezaevi, öğrenci yurdu, hastane gibi yerlerde, kalabalık ortamın mağdurda yarattığı tedbirsizlik ve güven halinden yararlanılarak suçun işlenmesi hali de nitelikli hal olarak sayılmıştır.

CİNSEL SALDIRI SUÇU İLE İLGİLİ DİĞER HÜKÜMLER

–                      Cinsel saldırı suçunun oluşabilmesi için zorunlu bir şart olmasa da bazı durumlarda fail cebir ve şiddet kullanabilmektedir. Bu durumda mağdurun vücudunda yaralanmalar olabilmekte ve mağdur sağlık sorunları yaşayabilmektedir. Faile bu yaralanmalar sebebiyle ayrıca kasten yaralama suçundan ceza verilmez. Fakat suç sonucunda kasten yaralama suçunun ağır neticeleri meydana gelmişse bu durumda fail hakkında ayrıca kasten yaralama suçundan da hüküm kurulacaktır. (TCK Madde 102/4)

–                      Cinsel saldırı suçunun neticesinde mağdurun bitkisel hayata girmesi veya ölmesi durumunda fail hakkında ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına hükmolunacaktır. (TCK Madde 102/5)

CİNSEL SALDIRI SUÇUNDA UZLAŞTIRMA, ŞİKAYET VE ZAMANAŞIMI DÜZENLEMELERİ NASILDIR?

UZLAŞTIRMA         : Uzlaştırma, fail ile mağdurun, soruşturma veya kovuşturma aşamasında, bir uzlaştırmacının yardımından faydalanarak, hukuka uygun bir edim karşılığında veya herhangi bir edim olmaksızın anlaşmasıdır. Cinsel saldırı suçunun hiçbir şekli uzlaştırma kapsamında değildir.

ŞİKAYET                  : TCK madde 102/1’de ifade edilen basit cinsel saldırı ve sarkıntılık suçları ile TCK madde 102/2, 2 cümleye göre nitelikli cinsel saldırı (tecavüz) suçunun eşe karşı işlenmesi halinde suç şikayete tabidir. Suçun bu hallerinde 6 aylık şikayet süresi bulunmaktadır. Bu şikayet süresinde yapılmadığı takdirde fail hakkında soruşturma yapılmayacaktır. Suçun diğer görünüş biçimleri ise şikayete tabi değildir. Yargı makamlarının suçu haber almaları halinde re’sen soruşturma ve kovuşturma yürütmeleri gerekmektedir.

ZAMANAŞIMI         : TCK madde 102/1, 2. cümlede ifade edilen sarkıntılık suçunun zamanaşımı süresi 8 yıldır. Bunun haricinde suçun diğer işleniş biçimlerinde zamanaşımı süresi ise 15 yıldır.

Av. Arb. Onur GÜNEŞ

Detaylı bilgi ve sorularınız için iletişime geçiniz.