Son yıllarda televizyon ekranlarından çok telefon ekranlarına bakıyoruz. Genç izleyicilerin büyük kısmı artık YouTube videoları izliyor, Instagram ve TikTok’taki içeriklerle büyüyor. Bu da medya dünyasında yepyeni bir dönemin kapısını araladı: Dijital içerik üreticileri ya da diğer adıyla fenomenler artık sadece takipçi sayısıyla değil, ekonomik değerleriyle de dikkat çekiyor. Hal böyle olunca, bu yeni kuşağın da profesyonel temsile yani menajerlik hizmetine ihtiyacı doğdu.

Bugüne kadar daha çok oyuncular, yönetmenler ve senaristler için konuştuğumuz menajerlik kavramı artık sosyal medya fenomenleri için de geçerli. Ancak burada işler biraz farklı yürüyor. Çünkü bu dünyada sadece bir dizide oynamak değil, bir story paylaşmak bile sözleşmeyle yürütülüyor.

YouTuber’lar ya da influencer’lar, gelirlerinin büyük kısmını reklam işbirliklerinden, marka sponsorluklarından ya da dijital yayın gelirlerinden elde ediyor. Menajerler, bu işbirliklerinin organize edilmesinde çok önemli bir rol üstleniyor: Hem doğru markayla buluşturmak, hem de tarafları koruyacak bir sözleşme hazırlamak artık işin ayrılmaz parçası.

Ancak dijital içerik üretimi geleneksel medyadan daha karmaşık. Bir videoda kullanılan bir müzik ya da arka planda görünen bir marka bile telif hakkı veya ticari hak sorununa yol açabiliyor. İşte tam bu noktada hem menajerlerin hem de onların birlikte çalıştığı hukuk ekiplerinin devreye girmesi gerekiyor. Çünkü sosyal medya içerikleri artık ciddi hukuki sorumluluklar doğurabiliyor.

Ayrıca bu dünyada krizler de çok hızlı gelişiyor. Bir paylaşım yanlış anlaşılabiliyor, bir yorum gündem olabiliyor. Bu nedenle menajerlik sadece iş bağlantısı kurmak değil, aynı zamanda temsil edilen kişiyi kamuoyuna karşı da doğru ifade edebilmek anlamına geliyor. Bazen bir açıklama metni hazırlamak ya da bir haber sitesine yapılan haberin düzeltilmesini sağlamak da işin bir parçası olabiliyor.

Menajerlik şirketleri için bu dijital dönüşüm büyük bir fırsat. Ancak aynı zamanda yeni bir uzmanlık alanı da. Çünkü artık temsil edilen kişi sadece bir oyuncu değil; içerik üreticisi, marka yüzü, bazen bir yayıncı. Bu kadar çok şapkayı aynı anda taşıyan biriyle çalışmak, çok yönlü düşünmeyi ve güçlü bir hukuki alt yapıyı şart koşuyor.

Dijital içerik üreticilerinin faaliyetleri, aslında birden çok hukuk dalının kesişim noktasında yer alıyor. Üretilen videolar ve paylaşımlar Telif Hukuku kapsamında korunurken, yapılan işbirlikleri çoğu zaman Marka Hukuku ve Reklam Hukuku hükümlerine tabi oluyor. Aynı zamanda, pazarlama stratejileri içinde ortaya çıkabilecek sınır ihlalleri Rekabet Hukuku bakımından değerlendirilirken; içeriklerde yer alan kişisel veriler ya da takipçi analizleri de KVKK açısından dikkatle ele alınmalı. Bu nedenle, dijital dünyada faaliyet gösteren fenomenlerin ve onları temsil eden menajerlik şirketlerinin, çok yönlü ve güncel bir hukuki destekle ilerlemeleri hayati önem taşıyor.

Biz de Opus Legal olarak, bu yeni dijital dünyada hem menajerlik şirketlerine hem de temsil ettikleri içerik üreticilerine hukuki rehber olmayı önemsiyoruz. Telif hakları, sözleşmeler, marka işbirlikleri ve kriz yönetimi gibi alanlarda ihtiyaç duyulan her noktada hukuki destek sunuyor, içerik üreticilerinin ve temsilcilerinin güvenle yol almasına katkı sağlıyoruz.

Detaylı bilgi ve sorularınız için iletişime geçiniz.